Üzgünüm Yüzbaşı. Bu seni öldürmeyecek ama gıdıklamayacak da. | Open Subtitles | آسف ياكابتن هذا لن يقتلك ولكنه لن يكون بمثابة مداعبة ايضاً |
Hâlâ tek parça hâlindesin ve Roman seni öldürmeyecek, henüz. | Open Subtitles | ولزالت سالما والروماني لم يقتلك. حتى الان |
Bu onu öldürmeyecek ama diz kapağı olmadan daha yavaş hareket eder. | Open Subtitles | لن تقتله ولكن ستبطأ حركته |
O şey bir sürü kişiyi öldürecek. Ama bizi öldürmeyecek. | Open Subtitles | اسمعي، ذلك المخلوق سيقتل العديد من الناس. |
Eğer bütün bunlar işe yararsa, onu öldürmeyecek, değil mi? | Open Subtitles | اذا هذا الشيء كاملاً نجح انها لن يقتلها صحيح؟ |
Yardım edebilirim! Beni öldürmeyecek misin? | Open Subtitles | استطيع المساعده لن تقوم بقتلي |
- Seni öldürmeyecek. | Open Subtitles | إنها لن تقوم بقتلك |
Dünyada bizi bu şey için öldürmeyecek devlet yoktur. | Open Subtitles | الكوكب هذا فى حكومة هناك ليس جميعا يقتلنا لن هذا الشئ هذا اجل من |
Ama seni öldürmeyecek olan bu kaya tuzunu suratına sıkmaktan çekinmem. | Open Subtitles | ولكنني أعلم جيداً أن طلقة من الملح الصخري لن تقتلك. |
Şekillendirilmiş patlayıcı. Bizi içeri sokacak kadar büyük bizi öldürmeyecek kadar küçük. | Open Subtitles | العبوة الناسفة، إنها كبيرة بما تكفي لهروبنا وصغيرة بما تكفي بأن لا تقتلنا. |
Unutmayın, bu gemide hiç kimse sizi öldürmeyecek. | Open Subtitles | و تذكر, لا احد سوف يقتلك على هذا القارب |
- Kimse seni öldürmeyecek. - Biz NTAC'teniz. | Open Subtitles | لا احد سوف يقتلك نحن من الامن الوطنى |
Bunu kabul etmiyorum. Seni kimse öldürmeyecek. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أرضى بذلك لن يقتلك أيّ أحد |
Sonuçlar elimizde, bu bok seni öldürmeyecek. | Open Subtitles | لدينا النتائج بأن هذا المهدئ لن يقتلك |
Eger yaptigimizi ögrenirse Ghost seni öldürmeyecek. | Open Subtitles | جوست لن يقتلك إذا اكتشف ما بيننا |
- Yani onu öldürmeyecek misin? | Open Subtitles | -لن تقتله إذاً؟ |
- Hayır, sen beni dinle! Beni öldürecek. - Kimse kimseyi öldürmeyecek. | Open Subtitles | لا ،انت استمع ،سيقتلني لا احد سيقتل احدا |
Hayır, öldürmeyecek. Bana bak. Daha iyi olmamıştım. | Open Subtitles | لا , لن يقتلها أنظري إلي , أنا بخير حال |
- Hayır beni öldürmeyecek. | Open Subtitles | لا ، لن يقوم بقتلي |
Baba, beni öldürecekler. Seni öldürmeyecek. | Open Subtitles | سوف يقتلني أبي لن يقوم بقتلك |
öldürmeyecek. İzin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لا, لن يفعل ذلك لن ندعه يقتلنا |
O makineni içinde seni öldürmeyecek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك أيّ شيء في ماكنة البيع التي لن تقتلك. |
Yani bizi öldürmeyecek misin? | Open Subtitles | لن تقتلنا إذاً؟ |
Yapma. Seni öldürmeyecek. | Open Subtitles | لا تفعلها، لن يقتلكَ. |
- Mulder -- Eline geçen ilk fırsatta öldürecektir, ama o yaşlı çifti öldürmeyecek. | Open Subtitles | إنه سوف يقتل فى أقرب فرصة تتاح له لكنه لن يقتل الزوجين العجوزين |
Canlı yayında rehine falan öldürmeyecek. | Open Subtitles | أنه لن يقوم بقتل رهينة مباشرة على الهواء |
Bu sizi öldürmeyecek sizi bitirecek. | Open Subtitles | هذا لن يقتلكِ وإنّما سينهي وجودكِ |