Ama lütfen beni öldürmeyin. Tanrı aşkına yaşamama izin verin. | Open Subtitles | لكن أرجوك لا تقتلني حبّاً بالله، دعني أعيش |
Ölmek istemiyorum, lütfen beni öldürmeyin. Lütfen. | Open Subtitles | من فضلك لا تقتلني أنا لا أريد الموت من فضلك |
- Bomba fitiline ihtiyacın olabilir. - Hayır, babam öldürmeyin dedi. | Open Subtitles | قد يحتاج قاذفة قنابل - أبي قال لا تقتله - |
Size güveniyorum ama ne olursa olsun onu öldürmeyin, ben öldüreceğim. | Open Subtitles | انا اثق بكما و لكن مهما حدث لا تقتلوه سأقتله أنا |
- Pekala o zaman. - Beni öldürmeyin! Öldürmenizi istemiyorum... | Open Subtitles | حسناً ، إذاً ... لاتقتلوني ، لا أريدكم أن تقتلوني |
"Kimseyi öldürmeyin." Ama beni öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لا يجب أن تقتلوا و لكن القتل كان موجهاً لى |
Üzgünüm. Lütfen, beni öldürmeyin. | Open Subtitles | أنا آسف ، أنا آسف من فضلك ، من فضلك لا تقتلني |
Uygunsuz kaçar mı, bilmiyorum ama n'olur beni öldürmeyin! | Open Subtitles | أعرف أن هذا غير لائق ولكن، أرجوك لا تقتلني |
- Çekil yoldan! - Tamam, efendim lütfen beni öldürmeyin. | Open Subtitles | إبتعدي عن الطريق - أرجوكـَ لا تقتلني يا سيدي - |
- Lütfen beni öldürmeyin. - Havasızlıktan ölmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا تقتلني لا اريد ان تختنق حتى الموت |
Ama eğer affedebilirseniz, lütfen beni öldürmeyin. | Open Subtitles | و لكن أرجو أن تسامحني و لا تقتلني |
Sürgüne gönderin beni lordum ama öldürmeyin! | Open Subtitles | انفني يا مولاي و لكن لا تقتلني |
Yüce efendim, onu kırbaçlayın ama öldürmeyin. | Open Subtitles | أيها السيد النبيل اجلده ولكن لا تقتله |
Lütfen onu öldürmeyin. O bizim kazanç kaynağımız. | Open Subtitles | رجاءً لا تقتله الإنسان هو هبتنا |
Akşam yemeğinde benim misafirim olduktan sonra eve giderken dönüş yolunda öldürmeyin onu. | Open Subtitles | لا تقتلوه في طريقه إلى البيت بعد العشاء كضيفي. |
Gir oraya. Gir içeri! – öldürmeyin onu! | Open Subtitles | ادخل ، اذهب للداخل ـ لا تقتلوه ، أنا أعرفه |
Doğrudan cennete. - Beni öldürmeyin. | Open Subtitles | سنرسله إلى الجنــة = أرجوكــم لا تقتلوني = |
Kalıp öldürmeyin. Gidin. | Open Subtitles | لا تقتلوا و لا تعرضوا أنفسكم للقتل أقول إذهب |
Size yalvarırım. Onu öldürmeyin. Başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | اتوسل اليك, لا تقتلها لابد ان هناك طريقة اخرى |
öldürmeyin. Bacaklara. Bacaklara nişan alın. | Open Subtitles | لا تقتلهم الارجل صوب على الارجل |
- Kimse aptalca bir şey yapmasın. - Tanrı aşkına bizi öldürmeyin. | Open Subtitles | إياكم والقيام بحركةٍ طائشة أرجوك ، لا تقتلنا |
Lütfen beni öldürmeyin. | Open Subtitles | ارجوك لا تقتلنى |
Lütfen, lütfen, beni öldürmeyin. - Eşyalarımız nerede? - Ne eşyası? | Open Subtitles | رجاءً، رجاءً، لا تقتليني |
Hemen öldürmeyin. | Open Subtitles | لا تقتلوها بهذه السرعة |
Hayır, lütfen onu öldürmeyin. | Open Subtitles | لا , أرجوكِ لا تقتليه |
Yerini gösteririm... Beni öldürmeyin yeter. | Open Subtitles | سوف أدلك على المكان فقط لاتقتلني |
Lütfen beni öldürmeyin. | Open Subtitles | . أرجوكم , لا تقتلونى |
Beni öldürmeyin! | Open Subtitles | {\pos(190,200)}! لا تقلتني |