"öleceğine" - Traduction Turc en Arabe

    • يموت
        
    • سيموت
        
    • ويموت
        
    • فسيموتون
        
    Joe, kimin yaşayıp kimin öleceğine sadece Tanrı karar verir. Open Subtitles جو، الله فقط هو الذى يقرر من يعيش ومن يموت
    Kendi aklında kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermeye hakkı olduğuna inanıyor. Open Subtitles في عقله، يرى أن لديه الحق في تحديد من يحيا ومن يموت.
    Alt tabaka insanların seviyesindesin ve kimin yaşayıp öleceğine ben karar veririm. Open Subtitles أنت هنا مع الأدنون وهنا أنا من يقرر ممن يعيش ومن يموت
    Bay Frank'in adamına oynuyorum. Finch'in burada öleceğine 14 milyon. Open Subtitles أظن فينش لاعب فرانك سيموت هنا , 24 مليون الآن
    Bu niyetle eğlensem bile, bir saniye bile olsa kardeşimin öleceğine inanacak olursam o zaman kardeşim ölecektir. Open Subtitles تعلمين، حتى لو تقبلتُ الفِكرة لو تركتُ نفسي أعتقِد لثانية أنَ أخي سيموت عندها سيموتُ أخي
    Kendi aklında kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermeye hakkı olduğuna inanıyor. Open Subtitles في عقله، يرى أن لديه الحق في تحديد من يحيا ومن يموت.
    İki yüzlü bir zavallıları kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veriyor. O düşünüyor! Open Subtitles أنت,أيها المنافق الخسيس,تقرر . من يموت ومن يعيش
    Kimin yaşayacağına ve kimin öleceğine karar verebilecek bir güç. Open Subtitles سلطة اتخاذ القرار من الذي يعيش ومن يموت.
    Joe, sadece Tanrı, kimin yaşayıp kimin öleceğine karar verme hakkına sahiptir. Ve O karar vermedi! Joe! Open Subtitles جو، الله فقط هو الذى يقرر من يعيش ومن يموت جو ، ليس علينا أن ننهي الأمر الآن أعلم بأنك تستطيع سماعي
    Kimin yaşayıp öleceğine karar vermek ona müthiş bir güç hissi veriyor. Open Subtitles يقرر من يعيش ومن يموت وهذا يعطي له الشعور بالسُلطة
    Ne senin ne de bir başkası için. Kimin öleceğine de ben karar veririm. Open Subtitles لا من أجلك او من أجل أية أحد أنا أقرر من يموت
    - Hayatı boyunca kendini 40 yaşında öleceğine hazırlamış. Open Subtitles كان يعد نفسه طوال حياته لأن يموت بسن الأربعين
    Kimse kimin yaşayıp, kimin öleceğine karar veremez. Open Subtitles لا احد لديه الحق في اختيار من يعيش ومن يموت
    Kimin öleceğine ben karar veririm, ama çoğunlukla kimin yaşayacağına karar veririm. Open Subtitles انا اقرر من يموت لكن غالباً انا اقرر من يعيش
    Kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermek sana düşmez. Open Subtitles الأمر ليس متروك لك لتقرر من يعيش ومن يموت
    Kimin yaşayıp, kimin öleceğine SAMCRO karar versin. Open Subtitles نترك السامكرو يقرر من يموت و من يبقى حيا.
    Alet yapmak veya iz sürmek için değil,.... ... hatta antilobun ne zaman öleceğine karar vermek için de değildir. Open Subtitles ليس الأدوات ولا تتبع الآثار ولا تقدير متى سيموت الظبي الإفريقي
    İnsanlarla anormalleri karşı karşıya bırakmak, kimin yaşayıp kimin öleceğine kara vermek... Open Subtitles الحرب بين البشر و الطفرات تحديد من سيعيش و من سيموت
    Babam seksen yaşlarındayken uykusunda öleceğine o kadar inanıyordu ki sadece öğleden sonraları şekerleme yapıyordu. Open Subtitles والدي, في الثمانينات من عمره هو كان مقتنعٌ جداً أنه سيموت أثناء نومه هو فقط حددّ لنفسه أخذ غفوة بعد الظهيرة فقط
    İnsanlarla anormalleri karşı karşıya bırakmak, kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermek... Open Subtitles تحريض الناس على الطفرات و تحديد من سيعيش و من سيموت
    Kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vermem gerekiyordu. Open Subtitles اختر الذي يجب أن يعيش ويموت.
    Burada kalırlarsa hepsinin öleceğine inanıyor. Open Subtitles إنّها مقتنعة بأنّهم إذا بقيوا هنا، فسيموتون جميعًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus