Neyse ölmeden hemen önce... Bay Weed beni geliştirme bölümünün başına getirdi. | Open Subtitles | على أية حال، قبل أن يموت السيد ويد رقاني إلى رئيس قسم التطوير |
Renklerine bakıIırsa yaralar yeni. Zavallı denizcimiz bunlara ölmeden hemen önce maruz kalmış. | Open Subtitles | تغيير الألوان يدل إنها حديثة حدثت له قبل أن يموت |
ölmeden hemen önce Dr. Sinclair'in odasından çıkarken ona rastladım. | Open Subtitles | رأيته خارجاً من غرفة الدكتور سينكلير قبل موته |
Öyleyse ölmeden hemen önce nasıl bir hap daha içebildi? | Open Subtitles | إذاً كيف حصلت على واحدة أخرى قبل أن تموت ؟ |
Farr ölmeden hemen önce Senatör Amidala'nın ofisindeymişsiniz. | Open Subtitles | لقد كنت افكر كيف كنتي فى مكتب السينتاور امادالا قبل موت فار |
Mahkeme kayıtlarına göre babası ölmeden hemen önce vasiyetini değiştirmiş. | Open Subtitles | الأب غير وصيته قبل وفاته بقليل. |
O ölmeden hemen önce tam da bu paragraf yüzünden onun canını sıktım. | Open Subtitles | قبل أن يموت عنفته بخصوص هذا الخطاب قلت له أنه خطأ |
Kutsal gün arifesinde çarmıha gerildi ve ölmeden hemen önce gün batımında indirdiler. | Open Subtitles | لقد صلبوه ليلة السبت و أنزلوه عند الغروب قبل أن يموت |
Kutsal gün arifesinde çarmıha gerildi ve ölmeden hemen önce gün batımında indirdiler. | Open Subtitles | لقد صلبوه ليلة السبت و أنزلوه عند الغروب قبل أن يموت |
Depoda ölen kişi ölmeden hemen önce bebek ağlaması duyduğunu söylemiş. | Open Subtitles | . الضحية الأخيرة بالمستودع . مُباشرة قبل أن يموت . قال بأنه يسمع بكاء طفل |
Norman Mailer, ölmeden hemen önce yapılan son röportajında "Kitaplarımın her biri beni biraz daha öldürdü." | TED | قبل أن يموت نورمان ميلر، في اللقاء الأخير، قال " أي كتاب من كتبي قد قتلني أكثر بقليل." |
ölmeden hemen önce her şeyi berbat ettiğini çocukların onların elinde olduğunu ve köpeğin gömülü olduğu yer gibi bir şey söyledi. | Open Subtitles | فقط قبل أن يموت فقد قال أنه أخطأ ... و أن الأطفال لديهم و شيئا مثل أن الكلب مدفون هناك |
Belli ki ölmeden hemen önce bir kadın ona kahve getirmiş. - Sence katil o kadın mı? | Open Subtitles | من الواضح أن امرأة أحضرت له قهوة قبل موته بوقت قصير |
Wayne McNut ölmeden hemen önce 136 kilo muydu? | Open Subtitles | هل فعلاً كان واين مَكنَت يزن 300 رطل قبل موته بلحظات؟ |
ölmeden hemen önce kimyasal kullanılan bir yerde olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنه قد كان في مكان ما حيث استخدمت تلك المادة الكيميائية تماماً قبل موته |
ölmeden hemen önce insanın zihni berraklaşıyor. | Open Subtitles | قبل أن تموت مباشراً فإن ذهنك يُصبح في غاية النقاء |
Annem, ölmeden hemen önce sayıklayarak dedi ki... | Open Subtitles | فقط قبل أن تموت كانت منفعله بشده ظلت تقول للممرضه أوه. |
Anlaşılan ölmeden hemen önce bir şeyler yemiş.Pekala. | Open Subtitles | يبدو أنها كانت تأكل بنهم قبل أن تموت بقليل حسناً |
H.R. ölmeden hemen önce, sana bir mesaj iletmemi istedi. | Open Subtitles | قبل موت (إتش آر) مباشرة طلب مني أن أوصلك رسالة |
- Yani ölmeden hemen önce olmuş. | Open Subtitles | -إذاً حدثت قبل وفاته بقليل . |
Bulduğum sperm izine göre, ölmeden hemen önce bir cinsel ilişkiye girmiş. | Open Subtitles | من السائل المنوي الذي وجدته لقد قامت بالجنس قبل وفاتها بوقت قصير |
Oğlunun dediğine göre, ölmeden hemen önce parktaki bankta bu adamla konuşuyormuş. | Open Subtitles | ماعدا أن إبنه رآه يتحدث إلى هذا الرجل في مكان الحادث قبيل موته بلحظات |
Meğerse ölmeden hemen önce hediyenizi hazırlamış ve kimseye söylememiş. | Open Subtitles | لون الخط = "# 808080" AVALON: على ما يبدو، أنهى حاضرك فقط قبل وفاته |