O benimle Ölmek istiyordu, ben de onun kollarında sonsuza dek kaybolmak. | Open Subtitles | "أراد الموت معي, و حلمتُ بأنني تهتُ إلى الأبد بين ذراعيه" |
Ölmek istiyordu, sen de buradan gitmemiz gerekirken vıdı vıdı ediyordun. | Open Subtitles | أراد الموت. وأنت تُناقش الأمر بينما علينا أن نتحرك! |
Belki Ölmek istiyordu. | Open Subtitles | لربّما أراد الموت |
Evde Ölmek istiyordu, ailesinin yanında Ölmek istiyordu ve huzurla Ölmek istiyordu, tıkanmadan veya nefessiz kalmadan. | TED | أراد أن يموت في المنزل، ورغب في الموت محاطًا بأفراد عائلته، وأراد الموت بسلام، لا يختنقُ أو يلهثُ من أجل الهواء. |
O Ölmek istiyordu ve ben durdurdum. Bu nedenle ölmesini istiyorum. | Open Subtitles | أراد أن يموت ولكننى منعته لذا اريده أن يموت |
O kadar üzgündü ki, onu bulduğumda Ölmek istiyordu. | Open Subtitles | كان مُحبطا جدا و كان يريد الموت عندما التقيته |
Ölmek istiyordu. | Open Subtitles | أراد الموت. |
Ölmek istiyordu. | Open Subtitles | أراد الموت |
Belki de Ölmek istiyordu. | Open Subtitles | أو ربما أراد أن يموت. |
Saygın bir şekilde Ölmek istiyordu | Open Subtitles | أراد أن يموت بكرامة. |
Ethan bana geldi, Ölmek istiyordu. Günahlarının kefaretini ödemek istiyordu. | Open Subtitles | جاء إلي (إيثان) يريد الموت أرادالتكفيرعن ذنوبه.. |