Ebeveynlerim arasındaki şiddetli bir tartışma sonrasında bir umutsuzluk ve çaresizlik anında annem bana döndü ve ölmem gerektiğini söyledi. | TED | وعقب مشادة أخرى بين والدي، في لحظة قنوط ويأس، ألتفتت إلي والدتي وقالت لي يجب أن أموت |
İçimde biri var ve o, ölmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | هناك شخصاً بداخلى يقول بأننى يجب أن أموت |
Uzun zamandır ölmem gerektiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | ،لوقت طويل كنت أعتقد بأنّني يجب أن أموت |
Bırak onu gitsin. Benim ölmem gerektiğini anlıyorum ama onun ölmesi gerekmiyor! | Open Subtitles | اطلق سراحها، أتفهّم أنّي يجب أن أموت، لكن هي لا |
Hasat'ın tamamlanıp hepimizin tekrar dirilebilmesi için ölmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّي يجب أن أُقتل ليكتمل الحصاد، وأنّنا سنُبعث من جديد |
Bırak onu gitsin. Benim ölmem gerektiğini anlıyorum ama onun ölmesi gerekmiyor! | Open Subtitles | {\pos(192,200)}اطلق سراحها، أتفهّم أنّي يجب أن أموت، لكن هي لا. |