"ömür" - Traduction Turc en Arabe

    • حياة
        
    • العمر
        
    • عمر
        
    • للأبد
        
    • الأبد
        
    • عمرا
        
    • الحياه
        
    • الابد
        
    • حياه
        
    • لحياة
        
    • الحياةِ
        
    • مدى الحياة
        
    • حياةً
        
    • عمرًا
        
    • لمدى الحياة
        
    Önümüzde uzun bir ömür var. Bunun bir anlamı yok mu? Open Subtitles أمامنا حياة طويلة ومستقبل ألا يعنى هذا أى شئ لك ؟
    Liseden sonra koca bir ömür var. Dilediğim herkes olabilirim. Open Subtitles هناك حياة كاملة بعد الثانوية يمكنني أن أكون من أريده
    Bu ömür, çalışanlarının keyfini çıkarmayı beklediklerinin yarısından daha az. TED وهذا أقل من نصف العمر الممكن لموظفيها توقُّع التمتع به.
    "Beraber geçirdiğimiz birkaç saatte, bir ömür sürmüş gibi birbirimizi sevdik." Open Subtitles في الساعات القليله التي قضيناها معاً كأننا أحببنا بعضنا طوال العمر
    Bazen tek bir görüş yeterlidir, ama bazen de bir ömür yetmez. Open Subtitles يعتمد أحيانا إجتماع واحد يمكن أن يكون كافي، أحيانا عمر كامل لايكفى
    Peki ya Girish, ömür boyu seni metresi mi yapacak? Open Subtitles ام ان جيريش جعل منك محظيته للأبد بالدفع مره واحده
    Söylentiye göre sebep olduğu birkaç sorun yüzünden Odin tarafından ömür boyu cezalandırılmış. Open Subtitles على افتراض أنه سبب المشاكل فقد أبعده أودن عن قاعة الولائم إلى الأبد
    Senin türün çamurdan sürünerek çıkmadan önce 10,000 ömür boyunca yaşdım. Open Subtitles لقد عشت 10.000 حياة قبل أن يزحف أول أسلافكم خارج الطين
    Yiten zamanları geri getiremem biliyorum ve... Benim içinde olmadığım bir ömür geçirdin. Open Subtitles أعرف بأنه لا يمكنني تعويض الوقت الضائع ولديكم حياة كاملة لست جزءًا منها
    İki aydır çıkıyorduk, o zamanlar bir ömür gibi gelmişti. Open Subtitles لقد واعدتها لمدة شهرين وبالعودة للوراء بدت وكأنها حياة لعينة
    Fakat diş fırçalamadan önceki antik zamanlarda,... ...dişlerin üzerinde bir ömür boyu 600 miligrama kadar... birikebilirdi. TED .ولكن في العصور القديمة و قبل إستخدام فرشاة الأسنان قد يتراكم 600 مليغرام من الجيرعلى الأسنان .على مدى فترة حياة
    Sadece bu ömür boyu değil bir sonraki yaşamın için de korkutuyorlar, evet. Open Subtitles ..ليس فقط هذا العمر ، بل يخيفونك أيضاً في حياتك القادمة ، نعم
    Deli Gibi Davranıyorsun adlı ömür boyu süren bir filmde başrol oynadım. Open Subtitles أنا تألق في العمر خطوة النسخة الأصلية دعا القائم بأعمال جميع مجنون.
    Evet, bütün ömür tek kadınla geçirilmek için fazla uzun. Open Subtitles أجل أعتقد مرأة واحدة لبقية العمر .. مطلب طويل الأجل
    Babanın bekleme odasındaki bir ömür bekleyişinden sonra görünüşe göre doktor sonunda gelmiş. Open Subtitles بعد عمر من المكوث في غرفة والدها للإنتظار يبدو وأخيراً أن الطبيب آتى
    Babasının yönetiminde bir ömür boyu çalışma ve katılım Anna'yı bu girişim için hazırladı. TED عمر من الدراسة والمشاركة في حكومة والدها أعدت آنا لهذا المشروع.
    Bir kişinin ömür boyu öğrenme ve deneyimi tek bir kitap içine sığabilmekten çok daha fazladır. TED عمر كامل من التعلّم واكتساب الخبرات هو أكبر بكثير من أن يوضع في كتاب
    Eğer bu kadının kendini öldürmesine izin verirsen ömür boyu peşini bırakmaz. Open Subtitles اذا تركتِ تلك الفتاة تقتل نفسها ذلك سيطاردكِ للأبد يمكنني مقاومة ذلك
    Ama burada durup şunu söylüyorum: Şu anda gemiyi kaçıranlar, ömür boyu kaçıracaklar. TED ولكن انا واقفة هنا وأقول ان أولئك الذين يفوتون القارب الآن ، سيفوتونه إلى الأبد.
    146 element, harf, ya da sembol, ...eğer harflerse, eğer resimyazıysa, bir ömür boyu sürebilir. Open Subtitles من 146 عنصر أو حرف أو رمز اذا كانت حروف فعلية، أو حروف رسومية، ترجمتها قد يستغرق عمرا
    Ben seni seviyorum. Ben seninle ömür boyu birlikte olmak istiyorum. Open Subtitles أنا الشخص الذي أحبك الذي يريدك مدى الحياه.
    ömür hep havada geçmiyor ki. Open Subtitles انا اقصد. انت لا يمكنك ان تبقى على نفس الرتم الي الابد
    İsimsiz bir ömür sürmektense şerefli bir yaşamın dopdolu bir saatini yeğlerim. Open Subtitles ساعه واحده محتشده فى حياه مجيده تساوى عمر فرد بدون إسم
    ömür boyu süren disiplin ve bağlılık sırf 10 bin dolar için ayaklar altına alınabiliyor. Open Subtitles قواعد ضبط سلوك لحياة عمر المرء و عَهْد قد أُقصِيَ بمجرد 10000 آلاف دولار.
    Cinayet suçlamasıyla, ömür boyu ceza alabilir. Open Subtitles وعلى تهمة القتل يُمْكِنُ أَنْ يَحْصلَ على الحياةِ
    Verilen ölüm cezası, ömür boyu ağır hapis cezasına çevrilecek. Open Subtitles ستخفف عقوبته من الإعدام إلى الأشغال الشاقة المؤبدة مدى الحياة.
    Sevdiğim kadınla bir ömür boyu yaşayabilirdim. Open Subtitles كان يمكنني أن أعيش حياةً مع المرأة التي أحببتها
    Demek bana karşı planlar yapmaya bir ömür harcayan adam bu. Open Subtitles اذا هذا هو الرجل الذي قضى عمرًا بأكمله يتآمر ضدي
    - Verdiğin sözler kalacak. Kan davaları ömür boyu sürer. Open Subtitles الوعود التي قطعتها ستصمد لكن النزاعات الدموية تستمر لمدى الحياة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus