Eğer bunu, bazı dairelerin, bazı siyah dairelerin, önünde duran bir küp olarak görüyorsanız, görmenin farklı bir yolu var. | TED | إذا كنت تراه كمكعب عائم أمام بعض الدوائر بعض الدوائر السوداء , هناك طريقة أخرى لرؤيتها |
Ortada, "BlackStar Books and Caffe" yazısının önünde duran adamım Baakir, ve aynı zamanda evinin bir bölümü olan bu mekanı işletiyor. | TED | ذاك في المنتصف هو باكير، يقف أمام مقهى ومكتبةِ بلاك ستار، التي يديرها بنفسه والتي تعد جزءا من بيته. |
1623'te Galileo yazdığı gibi : "Doğanın sürekli göz önünde duran bu muazzam kitabı, matematik dilinde yazılmıştır. | TED | في 1623 ، كتب غاليليو التالي: كتاب الطبيعة الضخم، الذي يتجلى بشكل دائم أمام أعيننا.. مكتوب بلغة الحساب. |
Adamın birinin evinin önünde duran yepyeni Caddy'yi görür. | Open Subtitles | رأى سيارة كاديلاك جديدة تقف خارج منزل هذا الشخص. |
Stride Rite önünde duran. | Open Subtitles | تقف خارج الـ سترايد رايت ؟ |
önünde duran siyahlar içindeki adam babanı öldüren kişidir. | Open Subtitles | الرجل الاسود الذي يقف أمامك هو الشخص الذي قتل أباك |
Tam önünde duran kişi. | Open Subtitles | هو من يقف أمامك. |
Benim de, önünde duran herkesi katledecek kana susamış yepyeni bir savaşçım var. | Open Subtitles | أحضرت محاربي الجديد المتوحش المتعطش للدماء الذي سيقوم بقتل كل من يقف أمامه |
Ama kuyuya vardığında, önünde duran Ölümü görür. | Open Subtitles | يقف أمامه عندالبئر... الموت |
Açık bir kapsülün önünde duran biri anında ölür. | TED | إذا وقف إنسان أمام كبسولة دون وقاية, قد يموت على الفور. |
2 milyon doların önünde duran... bu adamın... ne vergi dairesinin ne de bir başkasının ruhu duymadan... para yürütmesi işten bile değildi. | Open Subtitles | كانت مسؤولية هذا الرجل الواقف هنا أمام 2 مليون دولار,أن يسرق النقود من الأرباح بدون علم مصلحة الضرائب , أو أي شخص |
Cesedi, onu gönderdiğiniz evin önünde duran bir arabanın bagajında bulundu. | Open Subtitles | جسمه وجد في صندوق السيارة أمام البيت الذي أرسلته إلى. |
İnsanlar gözlerinin önünde duran şeyleri nadiren fark ederler, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | حسناً، الناس نادراً ما تلاحظ الأشياء التي تكون أمام عينيها مباشرة، ألم تجد ذلك؟ |
İnsanlar gözlerinin önünde duran şeyleri nadiren fark ederler, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا ، نادرا ما يلاحظ الناس أشياء أمام أعينهم مباشرة ، أليس كذلك؟ |