Her şeyden önce bunun, bizi yücelmekten alıkoyduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن هذا قبل كل شيء يمنعنا من الصعود |
Başka cevap vermeden önce bunun ne hakkında olduğunu bilmeliyim. | Open Subtitles | اسمع اريد ان اعرف حقا سبب هذا قبل ان اجيب على اي أسئلة اضافية |
Ölüp kurtlara yem olmadan önce bunun farkına varsan iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن تدركي هذا قبل أن تموتي والدود يأكل عيناك |
İnan bana gizli bir amacı vardır ve bir şey yapmadan önce bunun ne olduğunu anlamalıyım. | Open Subtitles | صدّقيني، لديه دافع خفيّ، وعليّ اكتشاف ذلك قبل أن أفعل شيئاً |
Ben devam etmeden önce, bunun istediğin şey olduğundan emin olman gerek. | Open Subtitles | لذا فلتتأكدي بأنك تريدين ذلك قبل أن أمضي أكثر. |
Evi almaya karar verirseniz siz taşınmadan önce bunun çıkarılmasını sağlarım. | Open Subtitles | اذا قررتي انكي تريدي المنزل سوف ازيل هذا قبل انتقالك الى هنا |
Başka birisi daha yaralanmadan önce bunun arkasında her kim varsa bulmalıyız ve yükümüzü azaltmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف أياً كان وراء هذا قبل أن يتأذى شخص آخر و يخفف العبء علينا في هذه القضية |
Sana demir atmadan önce ...bunun için ihtiyaç duyabilirim. | Open Subtitles | - قد أطالبك برد الدين هذا قبل أن ترسو في ميناء آخر |
Tamam, Decker parçalanmadan önce bunun peşindeydi, Omen. | Open Subtitles | صحيح هذا قبل إنفجار" ديكر" "كان هذا بعد"الطالع |
Şey, ben daha önce bunun gibi birşey hiç görmemiştim. | Open Subtitles | حسنا، أنا يجب أن أقول ذلك , uh... أنا أبدا ما رأيت أيّ شئ تماما مثل هذا قبل ذلك. |
Altı yıl önce bunun gerçekleşmesi lazımdı, ama sonra eyalet, öğretmen emekli fonunu William Sutter'a yatırım yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | كان يفترض أن يحدث هذا قبل 6 سنوات لكن قرر صندوق تقاعد المعلمين بالولاية الاستثمار مع (وليام سوتر) |
Val gitmeden önce bunun üzerinde çalışıyordu ama... | Open Subtitles | (فال) كانت تعمل على هذا قبل أن تغادر |
Val gitmeden önce bunun üzerinde çalışıyordu ama... | Open Subtitles | (فال) كانت تعمل على هذا قبل أن تغادر |
Birkaç yıl önce, bunun hakkında anlatılan bir hikaye duymuştum. | Open Subtitles | تعرف، أعتقد أتذكّر قصة حول ذلك قبل سنتين |
Umarım birileri ölmeden önce bunun ne olduğunu çözecek kadar akıllısınızdır. | Open Subtitles | وآمل أن تستطيعوا أن تفهموا ذلك قبل أن يُقتَل أحدهم |
Kulağa soyut geliyor ama Facebook yazılımcıları sadece arkadaşlarımızın paylaşımını görmemize karar vermeden önce bunun üzerinde düşünseydi nasıl olurdu, hayal edin. | TED | يبدو ذلك نظرية مجردة، لكن تخيلوا لو أن مهندسو الفيسبوك أخذوا بعين الاعتبار ذلك قبل أن يقرروا أن يُظهروا لنا الأشياء التي ينشرها أصدقاؤنا فقط. |