Satış ekibine "Birinci Önceliğiniz Timberwolf' diyor. | Open Subtitles | يأمر أدارة المبيعات بأن تكون الأولوية للـ التيمبر وولف |
Birinci Önceliğiniz o boktan şeyi satmak. | Open Subtitles | الأولوية الأولى لديكم هذه العملية العفنة |
Fakirseniz, yolsuzluk sizin Önceliğiniz değildir. | TED | عندما تكون فقيراً فإن الفساد ليس من أولوياتك |
Ellerinden geleni yapsınlar. Önceliğiniz bu. | Open Subtitles | تأكدي من أنهم سيفعلون وإجعلي ذلك من أولوياتك القصوى |
Sendikaya şikayet et. Bu oda, birinci Önceliğiniz. | Open Subtitles | حل المشكلة مع مجموعتك كل ما أقوله هو أن هذه الغرفة أولويتكم الآن |
Tüm söylediğim, şimdiki tüm Önceliğiniz bu oda. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هذه الغرفة أولويتكم الآن |
Bu Önceliğiniz olacak! | Open Subtitles | وعليك أن تجعل الأمر أولويتك القصوى |
Sizin Önceliğiniz bakanlıktaki patronları mutlu etti. | Open Subtitles | وقد كانت الأولوية للحفاظ على الخاص بك أرباب العمل في الوزارة سعيدة. |
- Önceliğiniz İngiliz vatandaşlarının ve Libya'ya ait tüm materyallerin güvenliğini sağlamak. | Open Subtitles | الأولوية هي انقاذ المواطنون البريطانيون وجميع المواد التي لها علاقة بالليبي |
Önceliğiniz verimlilik değil, bakım olmalı. | Open Subtitles | ليست الأولوية الكفاءة بل الاهتمام |
Görev bu değildi. Önceliğiniz bu değildi. | Open Subtitles | لم تكن هذه المهمة لم تكن هذه الأولوية |
Başka Önceliğiniz yok. | Open Subtitles | لاشيء آخر له الأولوية |
İlk Önceliğiniz burası ve hastalar olmalı. | Open Subtitles | أهم أولوياتك يجب أن تنصب على هذا المكان و مرضاه. |
Bu dosya hala en büyük Önceliğiniz, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هذه تبقى هي من أولى أولوياتك, صحيح؟ |
Önceliğiniz nedir? | Open Subtitles | ما هى أولوياتك ؟ |
Lianne Sampson'ı öldüren kişiyi bulmak Önceliğiniz. | Open Subtitles | إيجاد أياً كان من قتل (ليان سامبسون) هي أولويتكم الأولى |
Tek Önceliğiniz. | Open Subtitles | إنها أولويتكم الوحيدة |
Eski ajan Rhodes'a gelince onun yerini bulmak birinci Önceliğiniz. | Open Subtitles | بالنسبة للعميل السابق (رودز) إيجاد موقعه هو أولويتكم الأولى |
Önceliğiniz Almedia'yı ele geçirip buraya getirmek. | Open Subtitles | أولويتك هي القبض على (ألميدا) وجلبه إلى هنا |
Bu konuda Önceliğiniz nedir, Müfettiş bey? | Open Subtitles | ماهي أولويتك أيها المفتش؟ |
Önceliğiniz kendi mutluluğunuzu sağlamak olmalı şimdi. | Open Subtitles | أولويتك الآن أت تضمن سعادتك. |