Baba, oldukça Önem arz eden bir konuyu konuşmak için seni rahatsız ediyoruz. | Open Subtitles | لقد طلبنا هذا الحضور يا أبي, لبحث أمر في غاية الأهمية. |
Bir içeri sızma harekatının ilk demleri, hayati Önem arz eder. | Open Subtitles | "اللحظة الأولى من التسلل" "في غاية الأهمية" |
Bu kesik davanın gidişatı için büyük Önem arz ediyor. - Sebep olmuş şey hakkında yanılma ihtimaliniz var mı? | Open Subtitles | هذا الجرح مُهم جداً لقضية الولايه أيحتمل ان تكون مخطئاً حيال ما سببه؟ |
- Ama Önem arz eden bir konu. | Open Subtitles | إنها مسألة شيء مُهم. |
Bu yüzden, bunu engellemek için bu iki erkeği taşımamız Önem arz ediyor. | Open Subtitles | لذا من الضروريّ نقل الذكرين لمنع ذلك |
Bu görev azami Önem arz ediyor. | Open Subtitles | هذه المهمة في غاية الأهمية |
Bu federal Önem arz eden bir durumdur. | Open Subtitles | هذا أمر فيدرالي مُهم. |
Bu da hayati derecede Önem arz ediyor. | Open Subtitles | ومن الضروريّ أن يعود. |