Aradığınızda raporu okuyup önemli bilgileri not kâğıtlarına yazdım. | Open Subtitles | قرأت التقرير عندما إتصلت, ووضعت بعد ذلك معلومات هامة. |
Kalenin oradan geçerken Isabella benimle konuştu senin için önemli bilgileri olduğunu söyledi seninle ovada buluşmak istiyor. | Open Subtitles | تحدثت (إيزابيلا)، إليّ للتو بينما كنت مارة على الضيعة الإقطاعية قالت بأنها تملك معلومات هامة لك و تريد مقابلتك في المرج |
Bazı önemli bilgileri de ele geçirmişsin sanki. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك حصلت على معلومات مهمة من الاجتماع الذي عقداه |
Yüzbaşı Massey ona araştırdığı davayla ilgili önemli bilgileri olduğunu söylemiş. Fakat bu sabah sözleştikleri görüşmeye gelmemiş. | Open Subtitles | الملازم (ماسي) قال أنه يملك معلومات مهمة حول قضيتها ثم لم يضهر هذا الصباح للأجتماع المحدد تاريخه مسبقاً. |
Anladığınızdan emin olmak için size verdiği bütün önemli bilgileri tekrar etmeyi unutmayın. | Open Subtitles | تذكر ان تردد المعلومات المهمة التي يعطيك اياها حتى تفهمها |
Eski Babilde önemli bilgileri unutmamaları için hizmetkarları damgalarlardı. | Open Subtitles | الخدم وسموا لكي يمكنهم تذكر بعض المعلومات المهمة |
Margot Bishop'ın içeride yapılan işlerle ilgili önemli bilgileri var... | Open Subtitles | مارغو بيشوب) لديها معلومات) مهمة على طريقة عمل الداخلية |
- önemli bilgileri sakladın. | Open Subtitles | -أنتِ تحفظتِ على معلومات مهمة . |