"önemli bir ders" - Traduction Turc en Arabe

    • درس مهم
        
    • درساً هاماً
        
    • درس في
        
    • درساً قيماً
        
    Ve bu çok önemli bir ders çünkü bunun akan trafik ile kamu alanları arası bir 0-0 oyun olması gerekmedğini gösteriyor TED وهذا درس مهم لللغاية لأنها لا يتوجّب عليها أن تكون لعبة بدون اي فائدة بين تحريك السير وانشاء المساحات للعامة
    "Seçilmiş Olan" demir pençeler hakkında çok önemli bir ders aldı. Open Subtitles تعلم المختار درس مهم عن المخالب الحديدية
    Bu olay bana önemli bir ders öğretti, ...basın üyelerinden biri ile cinsel ilişkiye girmek sadece haksızlık. Open Subtitles هذه التجربة علمتني درس مهم القيام بعلاقة جنسية مع أعضاء الصحافة فقط غير عادل.
    Tüm bunlar bitince, önemli bir ders almış olacağım. Open Subtitles حسناً , أعتقد أنَّ الأمر إنتهى تماماً لقد تعلمت درساً هاماً جداً
    Meredith bize çok önemli bir ders verdi, çocuklar. Open Subtitles -أجل (ميريديث) علّمتنا درساً هاماً أيها الأطفال،
    Bu ülkeler sadece belli bir kesim için mükemmeli sağlamaktan herkes için mükemmeli sağlamaya geçtiler, ki bu çok önemli bir ders. TED لقد تجاوزت تلك الدول مرحلة توفير الإنصاف للبعض فقطإلى مرحلة توفير التفوق للجميع. وهو درس في غاية الأهمية.
    Sanırım bugün hepimiz çok önemli bir ders aldık. Open Subtitles اعتقد أننا كلنا تعلمنا درساً قيماً جداً اليوم
    Ama yenilgiyi de kabullenmekle ilgili önemli bir ders almış oldu. Open Subtitles لَكنَّه يَتعلّمُ درس مهم هو الإعتِراف بالهزيمةِ.
    Sanırım hepimizin aldığı önemli bir ders var. Open Subtitles وتعلمون يا رفاق؟ , هناك درس مهم أعتقد علينا جميعاً أن نتعلمه
    Evet, ama büyükbaba Thomas önemli bir ders almak üzereydi. Open Subtitles نعم، لكن الجد توماس على وشك تعلم درس مهم
    Sizin için çok zor olmalı ama burada öğrenilecek önemli bir ders var: Open Subtitles أنا واثق من أنه أمر صعب بالنسبة لك لكن هناك درس مهم يجب أن نتعلمه هنا
    Nutuklarımı ders salonunda bırakmayı tercih ederim ama akşamdan kalmalıktan alınacak önemli bir ders var. Open Subtitles افضل أن أقدم محاضراتي في قاعة المحاضرات لكن ، أنت تعرف يوجد درس مهم نتعلمه من آثار الثمالة
    O gün çok önemli bir ders alacağımı biliyordum. Open Subtitles علمت أنني تعلمت درس مهم في ذلك اليوم
    Çok önemli bir ders öğrendim. Open Subtitles تعلمت تواً درساً هاماً
    Bart, bu olanlardan önemli bir ders çıkarttın Open Subtitles -بارت) ، علمتنا جميعاً درساً هاماً)
    Sanırım Jim önemli bir ders almış olabilir. Open Subtitles أظن أن (جيم) تعلم درساً هاماً
    Hey, beni dinleyin çocuklar, önemli bir ders işliyoruz. Open Subtitles ...اتعرف ايها الفتى هذا درس في غاية الاهمية
    Burada da görebiliyorsunuz, evet bence bu artık zengin ve iyi eğitimli ve fakir ve eğitimsiz ülkelerin eşit olanaklara sahip olduğu bir dünyada yaşamadığımızın bir göstergesi, çok çok önemli bir ders. TED وتشاهدون أيضا-- وفي رأيي هي واحدة من أكثر النتائج تشجيعا -- بأننا لم نعد نعيش اليوم بعالم يفرق بشكل دقيق بين دول غنية ذات تعليم جيد وأخرى فقيرة ذات تعليم رديء وهذا درس في غاية الأهمية.
    sanırım bu yemek bize önemli bir ders veriyor. Open Subtitles حسناً, أعتقد بأن هذا العشاء يقدم درساً قيماً
    Anne ve yavrusu büyük anneden çok önemli bir ders aldı. Open Subtitles تلقت الأم وعجلها درساً قيماً من الجدة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus