- Grupçu önemli bir iş. - lnternet'te grupçuları araştırdım. | Open Subtitles | التأييد عمل مهم لقد بحثت عن المؤيدين على الإنترنت |
önemli bir iş çünkü hava olmadan yaşayamayız. | Open Subtitles | هذا عمل مهم لأنه لا يمكننا العيش بدون هواء |
Rütbeni indirdim sanma sakın. Bu çok önemli bir iş. | Open Subtitles | -تبدو بأنها تقليل لك,لكنها ليست كذلك إنه عمل مهم للغاية |
Yaklaşık bir ay önce, önemli bir iş için bize ihtiyaç duyulduğuna dair, bir çağrı aldık. | Open Subtitles | تم إصدار نداء بالحاجة لنا جميعاً من أجل شيء مهم |
Ben tam gittiğimde, bana önemli bir iş vermek istemiş ve, kartvizit sebebiyle, buraya geldiğimi düşünmüş. | Open Subtitles | لكن بينما أنا كنتُ مختفياً، إنها كانت ترديني في عمل هام للغاية، لذا إنها فكرت إنني جئتُ إلى هُنا، حسب ما مكتوب على البطاقة. |
Fakat , bence çok önemli bir iş yapıyorlar. | TED | و لكنى أعتقد أنهم يقومون بعمل مهم للغاية. |
Bir gün önemli bir iş toplantısını sana kafa masajı yapmak için kesmeyi istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون في إجتماع عمل مهم يوما ما وأجبر على الخروج لأعطيك تدليك لفروة الرأس |
İngiliz kraliyet ailesinden geliyorum, evlatlık olarak ve gerçekten önemli bir iş toplantısı için buradayım. | Open Subtitles | أم، حسنا، أنا من العائلة المالكة البريطانية ، اعتمدت وأنا هنا ل اجتماع عمل مهم حقا. |
Sen çok şanslı bir kızsın. Bu önemli bir iş. | Open Subtitles | أنتِ بنت محظوظة جداً هذا عمل مهم |
Senin de gördüğün gibi halletmem gereken çok önemli bir iş var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم لانجزه هنا, كما ترى بوضوح |
Çocuğumuzu yetiştirmenin önemli bir iş olduğunu düşünmüyorsun yani. | Open Subtitles | ألاتعتقدين ان تربية طفلنا عمل مهم |
Gitmem gerek, çok önemli bir iş görüşmem var. | Open Subtitles | يجب علي الذهاب لدي إجتماع عمل مهم جداً |
Sanki önemli bir iş yapmıyormuşum gibi geliyordu. | Open Subtitles | ...والذي هو أكثر مما تتخيل لم أكن أقوم بأي عمل مهم فعلًا |
önemli bir iş yapmıyorum. | Open Subtitles | لا أعمل شيء مهم , أنني ألتقط الصور , أنه امراً ممل للغاية |
Çok önemli bir iş olmalı. Rüzgâr gibi sürüyordun. | Open Subtitles | لابد وأنه شيء مهم جداً الذي جعلك تجري كالرياح |
Senin gibi önemli bir iş yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل شيء مهم, مثلك تماماً. |
Çıkmalıyım. önemli bir iş toplantım var. | Open Subtitles | علي ان أذهب لدي اجتماع عمل هام |
- Ne demezsin. Hayatını devam ettirebilmek için golf toplarıyla sevişiyor. Gerçekten önemli bir iş. | Open Subtitles | أجل ملاحقة كرات القولف عمل هام |
Ben çok önemli bir iş için buradayım. | Open Subtitles | أنا, لديّ عمل هام جداً هنا |
Antropolog Frank Norwick şöyle demişti: "Tüm insanlığın yararına olan önemli bir iş yapıyoruz. | TED | كما أعلن عالم الأنثروبولوجيا فرانك نورويك، "نحن نقوم بعمل مهم يفيد كل البشرية. |
Manası "Big shot" - önemli bir iş adamı - "Big shot, anlaşmamız bitti". | Open Subtitles | ...... " هذا يعنى "معَلم" رجل أعمال مهم "لقد إنتهى عملنا أيها المعَلم" |
Maçın reklamını yaparak önemli bir iş yapıyorsunuz. Teşekkürler. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل عظيم في الترويج للمباراة أقدر ذلك فعلاً |