Bu önemli değil çünkü dün gece olanlardan sonra her şey netlik kazandı. | Open Subtitles | .. هذا لا يهم لأنه بعد ما حصل الليلة الماضية .. مررتُ بـ |
Hakkım vardı ama önemli değil çünkü kendisi gönüllü geldi. | Open Subtitles | لدي كل الحقوق بأخذه ولكن لا يهم لأنه أتى طوعـًا |
Bu sizi rencide edebilir ama çok da önemli değil. Çünkü, tekrar söylüyorum: akranım değilsiniz. | Open Subtitles | هذا ربما يجرحكم , ولكن لا يهم لأنه مره أخرى أنتم لستم من طبقتي ماذا تظنين أنكِ تفعلين ؟ |
Tabii gece oldu. Ama önemli değil. Çünkü fıstık ezmesi ve reçeli her zaman yiyebilirsiniz. | Open Subtitles | بالطبع , ولكن لا يهم لأن المربى وزبدة الفول تؤكل فى أى وقت |
Böyle bir şeyin söylendiğini hatırlamıyorum ama bu önemli değil çünkü bak şimdi en önemli kısım geliyor ben aynı şekilde hissetmiyorum ve o da hayatına devam ediyor çöpçatanlık sitesine kaydolmuş. | Open Subtitles | لا أتذكر ان هذا أتي في معرض الحديث لكن هذا لا يهم , لأن 000 وهذا هو الجزء الهام حقاً |
O kadar da önemli değil, çünkü her zaman yaptığı gibi üste çıkacaktır, çünkü o kötü birisi ama ben değilim. | Open Subtitles | أتعرفون؟ هذا لا يهم لأنه سيتخلص منه سريعاً لأنه القاتل وأنا لا |
Önemli değil, çünkü hiçbirimiz bir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لا يهم لأنه لن ينجو أي منا |
önemli değil çünkü her ne kadar senden hoşlansam da hayatım zaten yeterince karmaşık. | Open Subtitles | لا يهم لأن قدر أنا مثلك حياتي معقدة بما فيه الكفاية. |
önemli değil çünkü hayat insanın son anlarından ibaret değil. | Open Subtitles | لا يهم لأن الحياة ليست منوطة باللحظات الأخيرة |
Burada tek başına dayanamazsın. Önemli değil, çünkü tek önemli olan bu görev. | Open Subtitles | وذلك لا يهم لأن المهمة كل شيء.. |
Bu önemli değil çünkü hiçbir şey olmayacak bir daha. | Open Subtitles | هذا لا يهم لأن لا شيء بإمكانه ان يحدث |
Gerçekten önemli değil, çünkü şu mesaj ajan Miller'dandı. | Open Subtitles | لا يهم لأن تلك الرسالة... من العميل (ميلار) |