"öpüşen" - Traduction Turc en Arabe

    • التقبيل
        
    • يقبلان بعضهما
        
    • يقبلون
        
    • مقبل
        
    • تقبلان
        
    Veya iyi öpüşen biri olduğunu düşünerek tüm hayatını geçirmeyi ister misin? Open Subtitles أو تفضلين الإعتقاد طيلة حياتكِ أنكِ تحسنين التقبيل ؟
    Sonra bir bakmışım, elveda öpüşen surat, hoş geldin bağıran surat. Open Subtitles ثم فجأة، ودعت وجه التقبيل و رحبت بوجه العويل
    İyi öpüşen biri olup olmadığını nasıl bilirsin? Open Subtitles كيف تعرفين إذا كنتِ جيدة في التقبيل ؟
    Daha ufak bir şeyiniz var mı? Mesela öpüşen hamster'lar? Open Subtitles ألديكم أي شيء أقل حجما مثل هامستران يقبلان بعضهما ؟
    Demek istediğim, biz sadece-- biz ara sıra öpüşen iyi arkadaş mıyız? Open Subtitles أَعْني، نحن فقط... نحن أصدقاء جيدون يقبلون من وقت لااخر
    Bir anda, Matt Dünyanın en kötü öpüşen insanına dönüştü. Ne demek istiyorsun? Open Subtitles فجاة تحول مات الى اسوا مقبل في العالم - ماذا تعنين؟
    Selam, üzgünüm ama düğün bütçemiz değişti bu yüzden buzdan öpüşen kuğular heykelini iptal etmek zorundayız. Open Subtitles مرحبا ، أنا آسفة لكن ميزانية زواجي تغيرت و سألغي تمثال الجليد المنحوت للبجعتين اللتــان تقبلان بعضهما
    "öpüşen kayalardan", "en yüksek zirveye" geldik. Open Subtitles لقد مررنا من "صخور التقبيل" إلى "أعلى قمّة"
    Dediğim gibi, inekler dünyanın en iyi öpüşen insanlarıdır. Open Subtitles مثلما قلت الحمقى هم الأفضل في التقبيل
    Daha çok "öpüşen kuzenleriz." Open Subtitles لا يوجد افضل من التقبيل
    Sen tanıdığım en iyi öpüşen adamsın. Open Subtitles انت تجيد التقبيل
    öpüşen kayalardan en yüksek zirveye. Open Subtitles من صخور التقبيل إلى أعلى قمّة
    Maeby ciddileşmek istemiyordu çünkü bunu sizle daha önce hiç paylaşmadım ama George Michael hiç de iyi öpüşen biri değildi. Open Subtitles ولكنّ (ميبي) لم ترد ذلك بسبب " وأنا لم أخبركم بذلك من قبل" ولكنّ (جورج مايكل) لم يكن يجيد التقبيل
    öpüşen kayalar. Open Subtitles صخور التقبيل
    Sadece kızları düşünerek öpüşen eşcinsel olmayan iki adamız. Open Subtitles نحن فقط رجلين مستقيمين ,يقبلان بعضهما . ويفكرون في الفتيات
    Bir zamanlar ormandaki bir arabada öpüşen ya da bir şeyler yapan bir çift varmış. Open Subtitles كان ياما كان كان هناك زوجان في سيارة في الغابه يقبلان بعضهما أو شيء كذلك
    Bu, Noel'de öpüşen herkesi birbirleri için yaratılmış yapardı! Open Subtitles هذا سوف يجعل الجميع يقبلون بعضهم في الكريسماس!
    Bak sana bir şey diyeyim, eğer Nathan ve ben boşanmış olsak ve onunla Taylor, öpüşen kafalar şeklinde karşıma çıksalar, onları hayatımdan çıkarmakla kalmam, hayatlarının yok olmasını da sağlarım. Open Subtitles اذا (نايثـن) وأنا حصلنـا على الطلأق و هو و( تايلور) ظهروا يقبلون وجهه بعضهم البعض ليس فقط لن أراهم مجددا
    En öpüşen biri olmadığım gerçeğiyle hareket etmek istiyorum. Open Subtitles أعرف حقيقة أنني لست أفضل مقبل
    Asfaltla öpüşen adamsın. Open Subtitles انت مقبل المؤخرات الفرنسية
    Yalancı, sırtından adam bıçaklayan, öğle yemeği yemeyen yangın merdiveninde öpüşen ikiniz birbirinizi hak ediyorsunuz. Open Subtitles لأنكما انتما كاذبان وتطعنان في الظهر ولا تأكلان الغداء تقبلان بعضكما في مخرج الطوارئ لذا تستحقان بعضكما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus