| 1 Ağustos 1973'de Asbury Parkı yürüyüş yolunun altında bir kızı öpmüştüm. | Open Subtitles | في الأول من أغسطس 1973، قبّلت فتاة أسفل الممشى الخشبي لحديقة أسبري |
| Biliyor musun, lisedeyken şu anda kız olan bir çocuğu öpmüştüm. | Open Subtitles | تعلمين حينما كنت في المدرسة قبّلت رجلًا الذي أصبح فتاة الآن |
| Bir keresinde prizi öpmüştüm, uyandığımda da bir helikopterdeydim. | Open Subtitles | ،لقد قبّلت مأخذ الكهرباء ذات مرّة و إستيقظت و أنا في مروحيّة |
| Balığıda öpmüştüm, fakat, tabiki, onu koymadılar. | Open Subtitles | قبّلتُ السمكَ أيضاً، لكن، بالطبع، هم لا يُشوّفونَك ذلك. |
| Bir kızı öpmüştüm mais tu la connais pas. | Open Subtitles | لقد قبلت فتاة... لكنك لم تقابليها |
| Ben... onu ilk defa o ağacın altında öpmüştüm. | Open Subtitles | أنا، قبلتها لأول مرة تحت تلك الشجرة. |
| Aslında, köşede bir ev vardı kız arkadaşımı, ilk orada öpmüştüm. | Open Subtitles | حقيقة ً, كان هناك منزلاً فى هذا الركن حيث قبلّت عنده أول فتاة لى |
| dün akşam kolumdaydı. onu öpmüştüm. | Open Subtitles | تلك الليلة كانت على يدي وقبلتها |
| - Üniversitede bir kızı öpmüştüm. | Open Subtitles | قبّلت فتاة من قبل في الجامعة ثمانية |
| - Ama bir kere Rachel'ı öpmüştüm. | Open Subtitles | بإستثناء تلك المرة الوحيدة التي قبّلت فيها (رايتشل بيري). |
| İnan bana, bir keresinde David'in ikizini öpmüştüm. | Open Subtitles | ثقي بي، فقد قبّلت توأم (ديفيد) مرّة والاختلاف شاسع |
| - Dinle, dinle. - Elini ben öpmüştüm hatırladın mı? | Open Subtitles | -لقد قبّلت يداك أتذكرين ذلك؟ |
| - Dinle, dinle. - Elini ben öpmüştüm hatırladın mı? | Open Subtitles | -لقد قبّلت يداك أتذكرين ذلك؟ |
| Aslında, ben de seninle çıkarken Mako'yu öpmüştüm. | Open Subtitles | أَعْني، قبّلتُ ماكو عندما هو كَانَ يَخْرجُ معك، لذا. |
| Nihayet Allison'u öpmüştüm... | Open Subtitles | لذا هي تَعِيشُ معها لفترة من الوقت وأنا قبّلتُ أليسون أخيراً... |
| Geçen sene, sokakta Green Arrow'u öpmüştüm ve sen de yanımdaydın. | Open Subtitles | لقد قبلت (غرين أروو) السنة الماضية عندما كنت تقف هناك معي في الممر |
| Bildiğin gibi, Archie'yi öpmüştüm. | Open Subtitles | " كما تعلمون, لقد قبلت آرتشي." |
| Bak şuradaki dudakları kim bilir kaç kez öpmüştüm. | Open Subtitles | قبلتها عدة مرات |
| Görüştükten sonra onu öpmüştüm. | Open Subtitles | قبلتها قبلة الوداع بعد ذلك. |
| Aslında, köşede de bir ev vardı ve ilk sevgilimi orada öpmüştüm. | Open Subtitles | حقيقة ً, كان هناك منزلاً فى هذا الركن حيث قبلّت عنده أول فتاة لى |
| Orada durmuştuk, ve son kez öpmüştüm. | Open Subtitles | وقفنا هناك وقبلتها لآخر مرة |