Seni öpmesine izin verdin. | Open Subtitles | أنتِ سمحتِ له بتقبيلك. |
Seni öpmesine izin verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّك سمحت له بتقبيلك |
Yani sanırım bu işleri düzeltmek ve birini öpmesine gerek kalmadığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | اذا أعنى أنى لم تعودى تحتاجى الى هذة الأشياء ويقبل سيدة اخرى |
Gömleğini sıyırıp göğüslerini öpmesine izin veriyor. | Open Subtitles | هي تدعه ينزع ملابسها ويقبل ثدييها. |
Seni öpmesine izin verme. Öptüğü zaman başın belaya giriyor. | Open Subtitles | نعم, لا تدعيه يقبلك, يبدو ان هذا هو ما يجعلك تقعين بالمشاكل |
Pis, yaşlı bir domuzun seni öpmesine bedavaya mı izin veriyorsun? | Open Subtitles | أتتركين خنزير عجوز قذر يقبلك بلا مقابل؟ |