Kızın arkadaşlarından biri, başka birini öptüğünü görmüş, | Open Subtitles | مهلاً ، ألم تشاهدك صديقتكِ وأنت تقبل فتاة أخرى |
Buraya geldi ve Lane'e markette bir çocuğu öptüğünü söyledi. | Open Subtitles | جاءت إلى هنا وأخبرت لين أنها قبلت ذلك الفتى في متجر البقالة |
Gözlerini kapatmış olsan hala o kızı öptüğünü hatılayabilir misin? | Open Subtitles | ..إذا أغلقت عيناك هل يمكنك تذكر تقبيل تلك الفتاة ؟ |
O herkese senin terk ettiğini ve ağızdan onu öptüğünü anlattı. | Open Subtitles | أخبر الجميع بأنك تركته و أنك قبلته باستخدام اللسان كثيرا |
Tamam ve onu öptüğünü düşün. | Open Subtitles | تخيلي أنك تقبلينه |
Nehrin orada o kızı öptüğünü gördüm. | Open Subtitles | عند النهر لقد رأيتك و أنت تقبلها |
Alec'le beraber onu gecenin sonunda gördük ve standlarının önünde sıradayken bir kadını öptüğünü söyledi. | TED | رأيناه أنا وأليك في نهاية اليوم، أخبرنا بأنه قبّل امرأة على منصة الامتياز. |
Görüş açılarına dikkat edin. Her gece karının bacağını öptüğünü görebiliyorsam, üçüncü ve dördüncü sıraların başında oturanlar da görebilir! | Open Subtitles | وحذاري من المشاهدين ، اذا كنت اراك كل ليلة تقبل رجل زوجنك |
Neden bastığım toprakları öptüğünü söyledin bana? | Open Subtitles | لماذا اخبرتني بأنك تقبل الارض التي أمشي عليها |
Kızın arkadaşlarından biri, başka birini öptüğünü görmüş, | Open Subtitles | مهلاً ، ألم تشاهدك صديقتكِ وأنت تقبل فتاة أخرى |
Bahar tatilinde otobüs şoförünü öptüğünü nereden bileceğim? | Open Subtitles | علمت أنك قبلت سائق الحافلة في عطلة الربيع ؟ |
Ünlü popçu Lepa Brena'yı öptüğünü duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انكَ قبلت ليبا برين ، المغنية الشهيرة |
Geri çekildim ama sonra onun da beni öptüğünü hissettim. | Open Subtitles | بدأت في سحب بعيدا، ولكن بعد ذلك شعرت لها البدء في تقبيل لي مرة أخرى. |
Onu neden öptüğünü hala söylemedin. | Open Subtitles | الى الان لم تقول لي لماذا قبلته. |
Tamam ve onu öptüğünü düşün. | Open Subtitles | تخيلي أنك تقبلينه |
-onu öptüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد كنا في مطارده -لقد رأيتك تقبلها |
Ben de Tea'nin Jason'ı öptüğünü Kaytlin'e söyledim ama Jason, Kaytlin ile resmi olarak çıkmıyor. | Open Subtitles | - لذا أخبرت كات بأن تي قد قبّل جيسون لكن جيسون لا يتواعد مع كات |
Beni nasıl öptüğünü | Open Subtitles | حين تقبلني قبل النوم طريقة تقبيلك لي في ليلة جيدة |
Aslında planım, sana söylemek için şampiyonanın bitmesini beklemekti, ama o kadını öptüğünü gördüm. | Open Subtitles | و خطتي سابقاً كانت الانتظار حتى نهاية البطولة لكي أخبرك بذلك لكن بعد ذلك رأيتكَ تُقبل تِلك المرأة |
Onu başkasının öptüğünü bilmek dokunduğunu ona sahip olduğunu. | Open Subtitles | تعرف ان هناك شخص آخر يقبلها يلمسها يمتلكها |
Seni öptüğünü ve senin de heyecanlandığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها قبلتك و أنها شعرت أنك شعرت بالاستثارة |
Gaby'yi tanık kürsüsüne aldığında gerçekten rahatladım... çünkü bu beni neden öptüğünü açıklıyordu. | Open Subtitles | لقد كنت مرتاحة بصراحة عندما وضعت غابي على منصة الشهود لأن ذلك شرح لما قبلتني |
- Dün gece onu öptüğünü söyledi. | Open Subtitles | - لقد أخبرتني بأنك قبلتها ليلة البارحة |
En iyi arkadaşımı öptüğünü bana söyleyecek miydin? | Open Subtitles | إذن متى كنتي ستخبريني أنك قبلتي صديقي المفضل؟ |
Şey, Kid'in onu öptüğünü gördüm. | Open Subtitles | حسنًا ، لقد رأيته يقبّلها |