Karısı kriz gelmeden hemen önce bir örümceğin ısırdığını söylüyor. | Open Subtitles | زوجته تَقُولُ بأنّه عُضَّ مِن قِبل عنكبوت مباشرةً قبل يموت. |
Takımda Sam Metcalf'i bir örümceğin öldürmüş olabileceğiyle ilgili söylentiler var. | Open Subtitles | هناك إشاعة تَنتشرُ تلك ان نوع من عنكبوت قَتلَ سام ميتكالف. |
Her örümceğin içinde, yüzlerce bazen binlerce lif bezesi bulunur. | TED | في داخل كل عنكبوت يوجد المئات من غدد الخيوط,وفي بعض الاحيان الالاف |
Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık. | Open Subtitles | لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتي الذي عضه العنكبوت |
örümceğin biri üzerinize iner ve ağrılı şoklardan yaşarsınız çünkü örümcekler korkutucudur. | TED | إذن يهبط عليك العنكبوت، ويصيبك تشنج لأن العناكب مخيفة. |
Bir örümceğin Gladys'i yediğini mi söylüyorsun? Olmayabilir de. | Open Subtitles | اذن انتم تقولوا ان هناك عناكب عملاقه اكلت العمه جلاديس؟ |
Tek bir örümceğin yapabileceği liflerde az çok bir çeşitlilik var. | TED | هناك تفاوتات اخرى ضمن الالياف التي يمكن لعنكبوت واحد انتاجها |
Binlerce örümceğin ördüğü gri bir ağ. | Open Subtitles | كان كالنسيج الرمادى الذى نسجه الف عنكبوت |
Öleceksem bir örümceğin avucundaki çaresiz bir böcek gibi olmayacaktı. | Open Subtitles | اذا كنت ساموت فلن اموت كحشره ضعيفه فى فم عنكبوت عملاق |
Sıradan bir örümceğin ördüğü güzellikte yatay, dairesel ağlar örerler. | Open Subtitles | يشيّدون شبكات دائريّة أفقيّة رائعة كالتي يبنيها أيّ عنكبوت. |
Kurduğu ağda bekleyen her örümceğin ağına yaklaşan başka bir örümceğe karşı saldırganlaşması beklenir ama bunlar öyle değil. | Open Subtitles | أيّ عنكبوت مستقرّ على شبكته قد يردّ بعدوانيّة تجاه عنكبوت آخر يقترب منه. لكن ليس هؤلاء. |
Kendi ağına yakalanmış küçük bir örümceğin hayatı olsa bile. | Open Subtitles | حتى حياة أصغر ذبابة عنكبوت تخيط شبكتها الخاصة |
Çinli bir örümceğin ısırdığını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | اشك حقا انه تم عضه بواسطة عنكبوت صينى طائر |
Başparmak tırnağından büyük olmayan bir örümceğin nasıl bu kadar çok ipeği bu kadar hızlı üretebildiği bilim insanlarını hayret ettiriyor. | Open Subtitles | إنتاج عنكبوت لا يتعدّى حجمها ظفر الإبهام هذا الكمّ من الحرير بهذه السرعة قد حيّر العلماء |
Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık. | Open Subtitles | لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتى الذي عضه العنكبوت |
Korkunç dev örümceğin evi... kimsenin sağ çıkamadığı o yeri mi diyorsun? | Open Subtitles | ليس بيت العنكبوت المرعب العملاق الذي لا أحد عاد منه حياً أبداً؟ |
Bunu cevaplamak için bir örümceğin lif memeciğine çok daha yakından bakmalıyız. | TED | للإجابة على هذا, يجب ان تنظر عن قرب اكثر على منطقة عضو الغزل في العنكبوت. |
- Bak. - Çok şükür. Çünkü bir örümceğin seni ne zaman ısıracağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | حمداً لله، فالمرءُ لا يعرفُ متى تباغتُه العناكب |
Bu üç örümceğin genetik bilgilerini 15 genetik süper örümceğe ekledik. | Open Subtitles | ودمج المعلومات... الوراثية من الفصائل الثلاث في هذه العناكب الخمس عشرة الخارقة والمُصمَّمة جينياً |
Bir örümceğin, birinin boynuna yumurta bıraktığını duydun mu hiç? | Open Subtitles | هل سبق وأن سمعت عن عناكب تضع البيض في عُنق شخص؟ |
- Çok kısa bacaklı bir örümceğin ağına benziyor. | Open Subtitles | مثل عش عناكب بسيقان قصيرة جداً |
Hemcinslerini avlayan başka örümceğin ustaca avlama taktiklerine, şahit olacağız. | Open Subtitles | سنشهد تقنية صيد باهرة لعنكبوت آخر الذي يقتات على بني جنسه |
Yarasanın, baykuşun ve örümceğin dünyası. | Open Subtitles | عالم الوطواط والبومة والعنكبوت |