Hepsini öldürecek, baştan aşağı yakacak başkalarına örnek olsun diye. | Open Subtitles | -سيقتلهم جميعًا سيحرق القرية بأكملها كي يجعل منهم عبرة للآخرين |
Eyalet yetişkin gibi yargılayıp örnek olsun isteyebilir. | Open Subtitles | يمكن للولاية ان تحاكمه كبالغ و تحاول ان تجعله عبرة |
Onu örnek olsun diye yaptım, çünkü bana ihanet etti. | Open Subtitles | لقد جعلت منها عبرة لأنها خانتني |
0nlar diğer insanlara örnek olsun diye oradalar. | Open Subtitles | -ليكونوا عبرة وتحذير للذين فقدوا طريقهم بسبب التعاليم الخاطئة عن القيامة |
Üç saat sonra müdür yardımcısı çığlıklarımı duydu ve şimdi örnek olsun diye beni cezalandırıyorlar. | Open Subtitles | , بعد ثلاث ساعات, مساعد المدير سمع صياحي ... و هم يريدونني أن أكون عبرة |
Evet yapanlar oldu ve örnek olsun diye cardice içinde öldürüldüler.* | Open Subtitles | أجل، ومن فعل ذلك قُتل ليكون عبرة. |
Diğerlerine örnek olsun diye cezalandırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سنجعل منه عبرة للآخرين |
Senin için bir örnek olsun. | Open Subtitles | أنها تصنع منكِ عبرة |
Boğazlarını keselim, kardeşim diğer sik kafalılara örnek olsun. | Open Subtitles | لنقتلع رؤوسهم يا أخي{\pos(190,230)}.. ليكونوا عبرة للآخرين{\pos(190,230)}... |
örnek olsun diye. | Open Subtitles | وتجعل منه عبرة |
- örnek olsun diye? | Open Subtitles | لجعلهم عبرة |
Diğerlerine örnek olsun diye dövdü. | Open Subtitles | لذا، (سلافي) جعلها عبرة. |