Kalbi çıkarmaya başlarken yüzeyin nasıl kan damarlarıyla örtülü olduğuna dikkat edin. | Open Subtitles | حالما تبدأوا في ازالة الرأس لاحظوا كيف هي المنظقة مغطاة بالاوعية الدموية |
Ve üzeri örtülü tepsiler, denetlenmeden buraya bırakılmamalıydı. | Open Subtitles | و لا صينية مغطاة يسمح لها بالمرور بدون تفتيش |
Üstün örtülü gibi görünüyor. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل أنت عِنْدَكَ كُلّ قواعدكَ غَطّتْ. |
Kurbanı banyoda, bir havluyla örtülü olarak bulduk. | Open Subtitles | وجدنا الضحية التي بحوض الاستحمام مغطاه بمنشفة |
O yüzden yüzü örtülü. | Open Subtitles | لِهذا وجهها مُغَطَّى |
Birkaç sebep olduğu halde, bugün bir sebep üzerinde konuşacağım: örtülü önyargı. | TED | على الرغم من وجود عدة أسباب لذلك، أود أن أناقش معكم اليوم سببًا واحدًا: وهو الانحياز الضمني. |
Hem örtülü hem de görünür olabilir. Jal'a sorsan yeter. | Open Subtitles | من الممكن ان تكون مغطاة ولكن يمكن رويتها، فقط اسأل جي |
Değişik türlerde peynir ve zeytinle örtülü gibi. | Open Subtitles | تجعله يبدو كالبيتزا مغطاة بأنواع مختلفة من الجبن والزيتون |
Bazılarının suyla örtülü olduğunu da bulabiliriz. | Open Subtitles | قد نجد البعض منها مغطاة بالمياه |
Bombay'daki gibi örtülü bir avlusu var. | Open Subtitles | إنها باحة مغطاة مثل تلك في (مومباي). |
Bunu örtülü tutacaksın aileni bundan uzak tutacaksın ve gözün hep üstünde olacak. | Open Subtitles | ...كل ما عليك فعله أن تبقِها مغطاه وابعد والديك عنها، وراقبها |
Üstleri örtülü. | Open Subtitles | هاري انها مغطاه |
Üzeri örtülü mü, açık mı? | Open Subtitles | مغطاه ام مكشوفه؟ |
Üstleri örtülü. | Open Subtitles | - هاري، هو مُغَطَّى. |
Yani örtülü önyargı verdiğimiz her kararın arkasında gizlenen şeydir. | TED | إذًا، فالانحياز الضمني يكمن خلف أي قرار نتخذه. |