"öyle değil mi" - Traduction Turc en Arabe

• اليس كذلك
• صح
• أليس كذلك
• أليست كذلك
• ألست كذلك
• ألا تظن ذلك
• أليس هذا صحيح
• أليس هذا صحيحاً
• ألا تعتقد ذلك
• أليس كذالك
• ألسنا كذلك
• أليس ذلك صحيحاً
• ألا تعتقدين ذلك
• ألا تعتقد هذا
• ألا توافقني

Ama bizim işin kazancı daha iyidir. öyle değil mi çocuklar?
لكن عملنا يعطى اجر اكبر من المغسلة اليس كذلك يا اولاد؟

Sanırım şimdi de beni sevdiğini söyleyeceksin öyle değil mi?
أظن انك ستقول الأن انك تحبنى , اليس كذلك ؟

Kesinlikle bakış açına bir yön veriyor, öyle değil mi?
انها بالتاكيد تعطيك حساً من المنظرة , اليس كذلك ؟

Stepford'dan tamamen emin değilsiniz, öyle değil mi, Walter?
انتم لسه مش متفقين على ستبفورد صح يا ولتر?

İffetli kadın dediğin sabaha kadar zikreder, öyle değil mi?
السيدة المحتشمة تحب التأمل عند الفجر , أليس كذلك ؟

Bir saniye dur, sadece hasta olanlarlar bahsediyorsun, öyle değil mi?
ولكن انتظر , انت تتحدث عن المرضى منهم هنا اليس كذلك

Yardım edeceğinize söz vermiştiniz, fakat bunu yapamazsınız, öyle değil mi?
لقد وعدتوني بالمساعده يا رفاق ولكن لا يمكنكم ذلك اليس كذلك

Beni becermeni istiyorum siz birbirinizi becereceksiniz öyle değil mi?
أريدك أن تنيكني انت ستمارسون الجنس , اليس كذلك ؟

Ama suda çok uzun süre kalmadın, öyle değil mi Michelle?
لكنك لم تكوني في الماء كل تلك المدة اليس كذلك ميشيل؟

Dükkana geldiğinde beni hiç tavlamaya çalışmadı öyle değil mi?
عندمـا أتى الى المتجـر لم ينظر اليي اليس كذلك ؟

Ama bu sesler acı sesler veriyor. öyle değil mi Kral?
لكن كلامى يبدو لاذعا تلك المره, اليس كذلك يا كينج ؟

O gerçek doktor değil. öyle değil mi Doktor? -Dottie!
هو ليس طبيب فى الحقيقة, اليس كذلك يا دكتور ؟

O, burada kalmak istedi. öyle değil mi? Lütfen, ona zarar verme.
لقد أختارت البقاء هنا , اليس كذلك ؟ أرجوك , لا تؤذيها

Onu gördüğünde silahlı olduğunu söyledin, öyle değil mi?
أنت قلت أنه كان يملك مسدس عندما رأيته , صح ؟

Bir bayanın onun yaptığı şeyi ikinci kez yapması zordur. öyle değil mi?
ما فعلته هو ما تفعله السيدة مرة واحدة فقط ، أليس كذلك ؟

Şunlara bir bakın. Bu erkek için iyi bir kariyer, öyle değil mi?
توجد مهن لطيفة بالنسبة لرجل ، أليست كذلك ؟

Şimdi, bayım, sizin İncil konusunda otorite olduğunuzu söylemekle yanlışlık yapmıyorum, öyle değil mi?
الآن يا سيدى ، إننى محق فى استدعائك كسلطة على الكتاب المقدس ألست كذلك ؟

Herkes eşit şansa sahip olmalı, sence de öyle değil mi...
الجميع يجب أن يحصلوا على نفس الفرصة ألا تظن ذلك ؟

Birileri bu araştırmayı devam ettirebilir.... ...öyle değil mi, Bay Corteth?
شخص يستطيع أن يعيد بنائه أليس هذا صحيح سيد كورتيذ؟

Oyun oynar numarası yapmama da gerek yok, öyle değil mi?
لا فائدة من ممارسة لعبة وهمية آخرى أليس هذا صحيحاً ؟

Aşk. Bunu kanıtlamak oldukça zor, sence de öyle değil mi?
الحب إنه شيء من الصعب التحدث عن مزاياه ألا تعتقد ذلك

Pekala, eğer gerçek böyle birşey... olmadığını düşünüyorsan onlara katılmalısın, öyle değil mi?
إن كان هذا شعوركم فعليك الانضمام إليهم، أليس كذالك

Orası son durakta. Çok uzun sürer. Israr ediyoruz, öyle değil mi Em?
يبدو من إنها ستتأخر طويلاً نحن مصرتان ألسنا كذلك يا (إيما)؟

öyle değil mi Birinci Sınıf?
أليس ذلك صحيحاً, الدرجه الأولى ؟

İsviçre çok güzel bir yer olmalı, sizce de öyle değil mi?
يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟

Kontrol altında tutacağın sınav tamamen kontrol dışı kaldı, öyle değil mi?
إختباركَ المسيطر عليه جداً يبدو أنه خرج عن نطاق السيطرة سريعا ألا تعتقد هذا ؟

Özür dilemen ne incelik. Nezaket çok önemlidir, öyle değil mi?
من الرائع أنـّك تقدّمت بالإعتذار اللطف شيء هام، ألا توافقني الرأي؟