özür diledim, hatta kodeste geçirdigi zamanin ücretini ödemeyi teklif ettim. | Open Subtitles | اعتذرت.. و عرضت أن أدفع له مقابل الايام التي قضاها بالسجن |
Anti-Travis tarafında kalmış olduğum için yaklaşık 50 kere özür diledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرت لك 50 مرة عن كوني مع الكل ضد ترافيس |
Bildiğim gibi yaptım. Beni azarladı. özür diledim. | Open Subtitles | نفذت المشهد بطريقتي فغضب مني اعتذرت إليه وانتهي كل شيء |
Herkese teşekkür ettim, onlardan özür diledim ve otobüse binip direk havaalanına gittim. | Open Subtitles | شكرت الجميع و إعتذرت و بعد ذلك ركبت الحافله و ذهبت مباشرة للمطار |
Evet. Ona kokuşmuş dediğim için özür diledim, o da aptallığımı affetti. | Open Subtitles | نعم, أنا أعتذرت لها لمنادتها بالفاسدة وهي سامحتني لأنني كنت أبله |
Seni belli ki gücendiren bir şey için senden özür diledim ve bana söyleyecek bir şeyin yok? | Open Subtitles | أنا فقط إعتذرتُ لعَمَل الشيءِ الذي على ما يبدو آهانَك، وأنت لَيْسَ لَكَ شيء للقَول لي؟ |
Ne söylememi bekliyorsun? özür diledim ya. | Open Subtitles | ماذا تريدين مني ان اقول انا بالفعل اعتذرت |
Piper, geç kaldığım için özür diledim, tamam mı? | Open Subtitles | بايبر، لقد اعتذرت سابقاً عن تأخيري، حسناً؟ |
Yaşlı adamdan özür diledim. Herkesin kötü günleri olabilir. | Open Subtitles | اعتذرت إلى الرجل العجوز يمرّ الجميع بيوم عصيب، تباً |
Balraj'dan özür diledim. Onu hala seviyor ve görmek istiyor. | Open Subtitles | لقد اعتذرت لبالراج لأني أعرف أنه ما زال يحبها |
Lucas'dan bunun için özür diledim ve ona filmde olmasını istediğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرت لة واخبرتة اننى اريدة ان يكون فى الفيلم |
Ben komşulardan özür diledim bile. Sigortayı aradım. | Open Subtitles | فقد اعتذرت بالفعل للجيران . و تحدثت إلى شركة التأمين |
özür diledim ya. Bir daha yapmam. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | لقد اعتذرت حسناً، لن أقوم بهذا مجدداً أعتقد من أنني سأراكِ لاحقاً |
özür diledim, zor oldu, ama yaptığım en doğru şey buydu ve günün sonunda, kendimi çok iyi hissettim. | Open Subtitles | لقد إعتذرت لقد كان صعباً، لكنه كان الشيء الصحيح وفي نهاية اليوم شعرت بشعورٍ جيد حيال الأمر |
Bu arada, açıklığa kavuşması açısından öleceğini öğrendiğimde kaçtığım için babanızdan tamamen özür diledim. | Open Subtitles | وفقط لنصفي الأجواء لقد إعتذرت لوالدكم علي هروبي |
Tanıştığımızda biraz acayip davrandım diye özür diledim... ama seni tanımadığım içindi o. | Open Subtitles | أعتذرت لك لكوني مضحك قليلاً عندما ألتقينا لاول مره لكن هذا بسبب أنني لم أكن أعرفك |
özür diledim. Bunu istiyordun, değil mi? | Open Subtitles | لقد إعتذرتُ هذا ما كنتِ تريدين ، أليس كذلك؟ |
Çuvalladığımı biliyorum ama binlerce kez özür diledim. | Open Subtitles | أعلم أنني أخفقت واعتذرت آلاف المرات |
Dışarı çıkardım, adamdan özür diledim. | Open Subtitles | . لذا , قد تراجعت . و تأسفت للرجل |
özür diledim ya. Daha ne bekliyorsun? | Open Subtitles | قلت أنني آسف ماذا تتوقعين مني غير ذلك؟ |
özür diledim, yardım önerdim, daha ne yapmamı istiyorsunuz? | Open Subtitles | اعتذرتُ منه وعرضتُ عليه مساعدتي، ماذا تريدني أن أفعل؟ |
özür diledim, onlar da beni bağışladılar. | Open Subtitles | قلت أني آسف و سامحنني |
Demek boş yere özür diledim. | Open Subtitles | ثمّ إعتذاري كَانَ غير ضروريَ. |
özür diledim. - Şimdi herşey düzeldi mi? | Open Subtitles | لقد قلت أنا آسف قلت أنك آسف هل كل شييء على حق؟ |
özür diledim çünkü yapmam için mantıklı bir sav vermiştin. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}أعربت عن أسفي لأنّك قدّمت حجّة مقنعة لفعل ذلك. |
Üzgünüm dedim ve onunla daha fazla görüşmediğim için özür diledim. | Open Subtitles | قلت إنني متأسف وقلتُ أنني متأسف أنني لم أره كثيراً |
Telefonda özür diledim ya. | Open Subtitles | أخبرتُك على الهاتف أنا كُنْتُ آسفَ. |
- özür diledim ya. | Open Subtitles | لقد قلت أني آسفة |