| Benim annem d eleştirildiğim için özür dilemem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لا مشكلة أمي قالت أني يجب أن أعتذر على الفرار |
| Buraya getiriliş şeklinizle ilgili özür dilemem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أعتذر فعلاً عن الطريقة التي تم احضاركِ بها الى هنا |
| Adamlarının saçma raporu için Madam Grandfort'tan özür dilemem gerekecek. | Open Subtitles | لابد أن أعتذر لمدام جرانفورت عن هذا التقرير السخيف الذى قام رجالك بتقديمه |
| Geçen ay seni geri aramadığım için özür dilemem lazım. | Open Subtitles | أريد الإعتذار لأني لم أقمّ بالرد على إتصالك الشهر الماضي |
| Buzz'dan özür dilemem. Klozet kapağını öpmeyi tercih ederim! | Open Subtitles | لن اعتذر الى باز افضل تقبيل المرحاض على ذلك |
| Kara'nın kahvesi için özür dilemem gerek. Bunu kavgaya dönüştürdüğüm için de. | Open Subtitles | علي الاعتذار عن قهوة كارا اشعر بالأسف عليها |
| O anda özür dilemem gerektiğini anladım. | Open Subtitles | عرفت في تلك اللحظة بأنّني كان لا بد أن أعتذر |
| Tatlım, umarım biz de birbirimize bu kadar yakınlaşırız da, benim asla senden özür dilemem gerekmez. | Open Subtitles | عزيزتي، أتمنى أن نصبح قريبين جداً لدرجة لا تجعليني أن أعتذر لكِ |
| Yapmadığım bir şey için özür dilemem George. | Open Subtitles | أننى لن أعتذر عن شيئاً لم أقوم به يا جورج |
| "Yanlış yaptığımı düşünmeden, senden özür dilemem." "Beğenmiyorsan, kapı açık." | Open Subtitles | "لن أعتذر حتى أتيَقّن أني مخطئ , وإن لم يُعجبكِالأمر,بإمكانكِالمغادرة" |
| özür dilemem. Kendisi kaşındı. Tekrar yaparım. | Open Subtitles | لن أعتذر عن ذلك لقد كانت تستحق هذا وإن اضطُررت ، سأكرر فعلتي |
| Seni böyle bir duruma soktuğum için özür dilemem gerekir. Seni bu işe bağlılığını düşünemedim. | Open Subtitles | أعتذر للغاية عن الموقف الذي وضعتكَ فيه لم أفكّر بالقيام بتوريطك |
| Özür dilerim ama ben asla özür dilemem. Neden diliyorum ki hem? | Open Subtitles | آسف ، أنا لا أعتذر أبداً، ولماذا عساي أفعل؟ |
| Bir şey için özür dilemem gerektiğini anladım ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا واثق بأن علي الإعتذار من شيء ولكن لا أعرف ما هو |
| Sanırsam yemekteki diğer insanlardan da özür dilemem gerekli. | Open Subtitles | شعرت بأني يجب عليَّ الإعتذار لبعض الاشخاص الأخرين الذين كانوا بالحفل ؟ |
| Başarılı olduğum için sevinç duyarım, özür dilemem! | Open Subtitles | هذا سخيف, اريد الإستمتاع بنجاحي لا اعتذر له |
| Dünyada bir erkek o kalsa, yine de ondan özür dilemem. | Open Subtitles | حتى وان كان الرجل الوحيد في الكرة الارضيه من المستحيل بل الجحيم ان اعتذر له |
| Ve kan testleri negatif olduğu için özür dilemem gerekiyor. | Open Subtitles | وبما أنّ فحوص الدم سلبيّة فعليّ الاعتذار |
| Benim Packer'dan özür dilemem gerekir çünkü herkes bilir ki başkalarına yaptığım şeylerin bana yapılmasına bozulmam. | Open Subtitles | يجب علي الاعتذار لباكر لأن الجميع يعلم أنني لا أغضب و أتقبل كل شئ |
| Bırakmadan önce Emily'den özür dilemem için bir fırsat daha tanıyın. | Open Subtitles | قبل أن تفعل، أرجوك أعطيني فرصة أخرى (للاعتذار ل(إيميلي. يا إلهي. |
| Arayıp rehabilitasyon merkezinden kaçtığım için özür dilemem gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليّ الاتصال، لأعتذر عن هربي من مركز التأهيل |
| Hayatımı tersine çevirmek için çok çalıştım ben, ve özür dilemem gereken hiçbirşeyim yok. | Open Subtitles | لقد عملت بجد لتحويل حياتي حولها، و وليس لدي ما يعتذر عنه. |
| Daha önce de söylemiştim, mizacım için özür dilemem. | Open Subtitles | كما قلت، أنا لا أقدم إعتذارا على طباعي. |
| Bunun için özür dilemem. | Open Subtitles | لست نادمًا على ذلك |
| Ama kızımın yüzüne bakıp özür dilemem için buradan çıkmam lazım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أخرج من هنا، لمقابلة زوجتي وجهاً لوجه وأعتذر منها |
| Kim olduğum ya da ne yaptığım için özür dilemem ben. | Open Subtitles | لا أقوم بتقديم أى إعتذارات بشأن هويتي أو ما أفعله |
| Bir daha onu gördüğümde özür dilemem gerekecek. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَعتذرَ في المرة القادمة أَراها. |
| Biri ekstra peynir ile özür dilemem için beni mi istetti? | Open Subtitles | هل طلب أحدهم اعتذارًا مع جبن إضافي؟ |