özür diliyorum. Size hayır deme şansını vermeliydim. | Open Subtitles | انا اعتذر ، كان يجب ان اتصل بك وأعطيك الفرصة لقول لا |
Yatırımlarını kaybeden herkesten samimiyetle özür diliyorum | Open Subtitles | أنا اعتذر بصدق للجميع الذين خسروا أموالهم في الاستثمار |
O gün, o ajanları içeri gönderdiğimden ötürü pişmanlık duyuyorum ve o gün ölenlerin ailelerinden içtenlikle özür diliyorum. | Open Subtitles | إنني آسف على قرار إرسال هؤلاء العملاء في ذلك اليوم وآسف بصدق وأعتذر |
Mösyö Nuffaut, bu tatsız olay için özür diliyorum. | Open Subtitles | سيد نوفيه,يجب أن أعتذر لك لهذه الكارثة الغريبة |
Seni ve oğlunu bu tip bir olaya bulaştırdığım için özür diliyorum. | Open Subtitles | إعتذاري لتعريضكم أنتِ وولدكِ لهذا النوع من المعاملة |
Sözlerini henüz bitirmeyenlerden özür diliyorum, ama benim burada sizin orada aşağıda olmanızın bir sebebi var. | Open Subtitles | للذين لم يفعلو اقدم اعتذاري لكن يوجد سبب لماذا انا في الاعلى هنا وانتم في الاسفل هناك |
Geç kaldığımız için özür diliyorum, ama çoğalıcılarla savaşımız kritik bir aşamaya geldi. | Open Subtitles | أنا أعتذر على حضورنا متأخرين لكن حربنا مع الريبليكيتورز تمر بفترة حرجة للغاية |
Binlerce kere özür diliyorum, bayanlar. | Open Subtitles | حسن ، نحن الفنانون الفقراء لدينا القليل لإدخاره. ألف إعتذار ، آنساتي. |
Gardırop arızan için özür diliyorum, kalçanın o kıyafet içinde çok iyi gözükmesi haricinde. | Open Subtitles | أنا أَعتذرُ عنه عطل خزانتكَ ماعدا عقبِكَ فقط نَظرَ جيد جداً جداً في ذلك الزيِّ، |
Çocuk adına özür diliyorum çünkü bana işimde yardım ederken oldukça sıkı çalışıyordu. | Open Subtitles | أريد الإعتذار نيابة عن الفتى لأنه كان يعمل بجد ليُساعدني في إبقاء الأعمال جارية |
tüm kalbimle sizden özür diliyorum prenses. | Open Subtitles | بكل تواضع وتحقير، اعتذر .منك أنت كأميرتي الفاضلة |
Ancak bu sefer, ahlâki değerlerime ters düşen bir harekette bulunduğumu hissediyorum ve bunun için özür diliyorum, tatlım. | Open Subtitles | و لكن بهذه الحالة أعتقد أنى أخون مبادئى الأخلاقية ولهذا يا عزيزتى فأنى اعتذر لك |
Son iki günde size biraz sert davrandığımı biliyorum. Sizden özür diliyorum. | Open Subtitles | لذا ، اعرف انني كنت قاسياً عليكم قليلاً في الأيام الماضية ، وان اعتذر لهذا |
Ne yaptım da kızdın bilmiyorum ama özür diliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما الخطأ الذي ارتكبته حتى جعلك تغضب هكذا ولكني اعتذر بشدة |
Biraz da kıs kıs atılan kahkaha sesleri. Şimdiden özür diliyorum. | Open Subtitles | وبعض الضحكات الخافتة، وأعتذر عنها مقدماً |
Arazinizdeki kereste kesim hakkı iddiamdan vazgeçip bu lüzumsuz durumdan ötürü sizi zora soktuğum içi özür diliyorum. | Open Subtitles | أتخلى وأتنازل عن الدعوى المقامة بشأن أحقية أخشاب الأشجار على أرضك وأعتذر عن كونى نافذ الصبر ورفعى لدعوى باطلة |
Arkadaşımın tuhaf davranışı için özür diliyorum. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | لا يسعني إلا أن أعتذر عن سلوك زميلي الغريب أنا آسفة |
Sizi ziyaret etmeyeli uzun zaman olduğu için özür diliyorum İmparatoriçe'm. | Open Subtitles | إعتذاري يا إمبراطورة لاستغراقي وقتاً طويلاً لزيارتك |
Tamam Tom, kapatıyoruz. Buck Howard'dan çok özür diliyorum. Bu gece onu ağırlayamadık. | Open Subtitles | توم , علينا ان ننهي الحلقة اعتذاري للساحر باك هوارد |
Bir kez daha özür diliyorum beyler. Görünüyor ki politikacıların işi hiç bitmiyor. | Open Subtitles | مرة ثانية أنا أعتذر أيها السادة، يبدو أن عمل السياسي لن ينتهي أبداً |
Tüm erkekler adına özür diliyorum. | Open Subtitles | إعتذار للسباق الذكوري. |
Etkinlikleri iptal ettiğim için özür diliyorum sonra tekrar programa koyduğum için özür diliyorum. | Open Subtitles | حسنا؟ أنا أَعتذرُ لإلْغاء الأحداثِ، ثمّ إعتِذار لإعادتها |
Eğer babam sana zarar verdiyse, yaptıkları için senden özür diliyorum. | Open Subtitles | إن كان أبي فعل شيئا جرحك .. فأنا أنوي الإعتذار لك .. عما فعله معك |
Bazı şeyler söyledim, biliyorum. Ve özür diliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّني قلتُ بعض الأشياء، وأنا أعتذر. |
Yine de özür diliyorum. Bunu kendim için yapmıştım. Senin için değil. | Open Subtitles | إذن سأعتذر بأيّ حال فعلتُ ذلك لأجلي، لا لأجلكِ |
Senden de diliyorum. Herkesten özür diliyorum. | Open Subtitles | أنا أتأسف لك وللجميع. |
Bana saldırıyorsun, ben senden özür diliyorum, şimdi de bu mu? | Open Subtitles | لقد اتيت لي, و اعتذرت لك ثم تقوم بهذا؟ |
Çok özür diliyorum ama bugün çalışamam. | Open Subtitles | وأنا آسفة جدا، لكني لا أستطيع العمل اليوم. |