| Sendin, sesini duymayı özlemiştim gözlerine tekrar bakmayı. | Open Subtitles | السبب أنتِ اشتقت لسماع صوتكِ و للتحديقِ في عينيكِ |
| Yani, o, Callie'ye benden daha yakındı ve onu özlemiştim hem de çok. | Open Subtitles | اعني كان اقرب الى كالي مني و لقد اشتقت اليه |
| Burayı özlemiştim. | Open Subtitles | لقد إشتقت إليها لقد إشتقت لرائحتها |
| İyi ki geldiniz. Sohbetinizi özlemiştim. | Open Subtitles | أنا سعيدة أنك فعلت فقد أشتقت الى الحوار معك |
| Adını duymayı özlemiştim. Adını yaşattığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | انا افتقد سماع صوته شكرا لك ,عليك ذكر هذا |
| Hiç işime yaramadı, ama yazmayı özlemiştim. | TED | لم أستفد منها بأي شكل، ولكني كنت أفتقد الكتابة. |
| Soğuk havanın ve dev sivrisineklerin arasında... ..onları biraz özlemiştim sonra onlardan daha çok özlediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | بين الهواء البارد و البعوض العملاق افتقدتهم قليلاً لكن عندها رأيت شيئاً أفتقده أكثر |
| Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim. | TED | إنني أيضًا افتقدت إحساس الوضوح الذي امتلكته أثناء أحلك فترات إعيائي. |
| Merhaba dünya. Seni özlemiştim. | Open Subtitles | مرحباً أيُّها العالم الخارجي لقد اشتقت إليك |
| Evine hoş geldin seksi şey. Seni özlemiştim. | Open Subtitles | مرحباً بك في المنزل أيها المثير لقد اشتقت إليك |
| Evine hoş geldin seksi şey. Seni özlemiştim. | Open Subtitles | مرحباً بك في المنزل أيها المثير لقد اشتقت إليك |
| Seni özlemiştim ve bekledim ama sen aramadın. | Open Subtitles | اشتقت إليك وانتظرتك، لكنك لم تتصلي |
| Bu aile vaazlarını özlemiştim. | Open Subtitles | لقد اشتقت لهذه المحاضرات العائلية. |
| Seni özlemiştim canım | Open Subtitles | لقد إشتقت لك عزيزي |
| Seni buraya sürüklediğim için üzgünüm ama konuşmalarımızı özlemiştim. | Open Subtitles | آسف لأنني جررتكِ لهذا المكان لكنني أشتقت لأحاديثنا |
| Evimi özlemiştim. Artı kaçarak yaşamak zordu. | Open Subtitles | شيء يجعلني ارجع انا افتقد بيتي |
| Küçüğü özlemiştim. Küçük sayılmaz gerçi. Orta. | Open Subtitles | أفتقد لهذا الصغير ليس صغيراً وسط أفتقد للقضيب بحجم الوسط |
| Alicia vermişti sana. Aldım çünkü onu özlemiştim. Özür dilerim. | Open Subtitles | لقد أعطتكِ (إليشيا) إيّاه ولقد أخذته لأنّي اشتقتُ إليها، أنا آسف |
| Merhaba, erkek kolyesi. Seni özlemiştim, eski dost. | Open Subtitles | مرحباً ايها القلادة الرجالية لقد افتقدتك يا صديقتى القديم |
| En çok, uçak indiğinde onu özlemiştim. | Open Subtitles | أكثر ما افتقدته عندما كانت الطائرة تهبط |
| Çünkü seni özlemiştim anne, çok üzgünüm. | Open Subtitles | لأني أفتقدتك يا أمي و أنا آسفة |
| - Tanrım, seni çok özlemiştim. | Open Subtitles | يا إلهي، أشتقتُ إليك. ـ مَن هذه؟ |
| - Aradığına çok sevindim. Seni özlemiştim. | Open Subtitles | أنا سعيدة جدا لإتصالك قد إفتقدتك |
| Onu çok özlemiştim. | Open Subtitles | و كنت قد إفتقدتها. |