Sonra üç eyalet polisin aradığı bir adamı buldum. | Open Subtitles | ثم استطعت معرفة مكان رجل هارب كان البوليس يبحث عنه فى ثلاث ولايات, |
- Bu gayet iyi. Başıma silah dayayıp, İsa'nın doğduğu gece beni üç eyalet sürüklüyorsunuz. | Open Subtitles | تضع مسدسا في راسي و تجرني خلال ثلاث ولايات في الليلة التي ولد فيها المسيح |
Üç şehir ya da üç eyalet, umrumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أهتم إن كانت ثلاث مدن بعدنا أو ثلاث ولايات |
Bütün üç eyalet biliyor. Araba geldi. | Open Subtitles | منطقة الولايات الثلاث كلها تعرف وصلت السيارة |
üç eyalet çapındaki, perili tek pansiyon bu. | Open Subtitles | إنّه فندق المبيت والإفطار الوحيد المسكون بمنطقة الولايات الثلاث. |
Bir kızın kafasını şapka gibi takarak üç eyalet boyu araba sürdüm. | Open Subtitles | . . بنت واحدة . قُدت السيارة خلال ثلاث مدن مُرتدي رأسها كقبعة |
Daha üç eyalet geçmiştim. | Open Subtitles | أود أن يقودها إلا من خلال ثلاث ولايات... |
Eğer biz karışmamış olsaydık şu anda üç eyalet bölgesinin ana haberlerinde ne olacaktı? | Open Subtitles | إن لم يكن الأمر لصالح تدخلنا، ماذا ستكون قصة الأخبار الأولى في منطقة الولايات الثلاث اليوم؟ |
üç eyalet bölgesinin tamamında tıp uzmanı | Open Subtitles | الوحيدة في كُلّ منطقة الولايات الثلاث |