üç kişiyle konuştun iki saat sürdü. | Open Subtitles | أنت تحدثة إلى ثلاثة أشخاص وهذه ساعتين هناك |
Mesela üç kişiyle konuşurken osurmak gibi. | Open Subtitles | مثل اخراج ريح عندما تتحدث مع ثلاثة أشخاص |
Bahçemde bunu üç kişiyle daha konuştu. | Open Subtitles | لقد تحدث بشأن الخطة في حديقتي . مع ثلاثة أشخاص آخرين |
biz bu üç kişiyle belki bir kase içeriz. | Open Subtitles | بثلاثتنا, يمكننا أن نشرب من وعاء |
biz bu üç kişiyle belki bir kase içeriz. | Open Subtitles | بثلاثتنا, يمكننا أن نشرب من وعاء ! |
üç kişiyle mi? Hayır Şerif. | Open Subtitles | مع فريق من ثلاث أشخاص ؟ |
İki acılı sosisliyi üç kişiyle paylaşmayı sorun etmediğin sürece. | Open Subtitles | -بالتأكيد . أعني، طالما أنك لا تمانع تقسيم شطيرتين على ثلاثة أشخاص. |
Nobel Ödülü alabilecek bir makale üzerinde çalışırsa, üzerinde üç kişiden fazlasının çalışmasına izin vermez çünkü Nobel Ödülü'nü sadece üç kişiyle paylaşabilirsin. | Open Subtitles | إذا كان يعمل على ورقة يمكن أن تؤدي إلى جائزة نوبل فانه لا يسمح بأكثر من ثلاثة أشخاص على الورقة لأنك يمكنك أن تشارك جائزة نوبل |
üç kişiyle ne yapacaklarını bilemezler. | Open Subtitles | لن يعرفا ماذا سيفعلا مع ثلاثة أشخاص. |
üç kişiyle. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص. |
üç kişiyle anlaştım. | Open Subtitles | أنا إستأجرت ثلاث أشخاص , |