O zamandan beri, dünyanın dört bir yanında, sanat enstalasyonları aracılığı ile tanıştığım insanların ülkelerinde bahçelerini ektim. | TED | من ذلك الوقت, وانا أزرع حدائقها من خلال المنشئآت الفنية عبر العالم، في دول الناس الذين ألتقي بهم. |
Üçüncü dünya ülkelerinde ev inşa etmek gibi. | Open Subtitles | كما تعرفان, شيء مثل, بناء المنازل في دول العالم الثالث |
250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde risk, yüz kat azaltılmadan önce çocukların üçte biri 50. doğum günlerini göremiyordu. | TED | قبل "250 سنة "، في أغنى بلدان العالم، ثلث الأطفال لم يبلغوا عامهم الخامس، قبل أن ينخفض هذا المعدل مئة مرة. |
Bugünün oranıysa dünyanın en yoksul ülkelerinde çocukların %6'sından daha azı. | TED | اليوم، وصل لأقل من 6% من الأطفال في أفقر بلدان العالم. |
Ancak tanıştıklarım hapiste oldukları için daha az sertlerdi aynı zamanda ülkelerinde gelişen reform süreci hakkında da beklediğimden daha az heyecan duyuyorlardı. | TED | ولكن، لو كان من قابلتهم أقل شعورًا بالمرارة لدخولهم السجن مما توقعت، لكانوا أيضا أقل سعادة مما توقعت للنهج الإصلاحي الجاري في بلادهم. |
Onlardan birlikte bir proje yapmalarını istedim, ülkelerinde karikatürlerin karşılaştığı sorunları ele almalarını istedim. | TED | و طلبت منهم أن يقوموا معاً بمشروع، يتعرض للقضايا التي تؤثر على بلادهم في شكل كاريكاتير نعم، كاريكاتير. |
Konunun ciddiyetini Afrika ülkelerinde kalkınma ve insan hakları konusunda çalışmaya başladığımda anladım. | TED | و في وقت لاحق بدأت العمل في البلدان الأفريقية في قضايا التنمية وحقوق الإنسان. |
Buna karşın o hükûmetler kendi ülkelerinde devrimi teşvik ettiklerinden korktukları eylemcileri, gazetecileri, muhalifleri daha fazla gözetlemeye başladılar. | TED | وللرد, لقد قاموا بتضخيم المراقبة للناشطين, الصحفيين, والمنشقّين والذي كان الخوف منهم بأم يجتذبوا الثورة الى بلدانهم. |
Ve İskandinav ülkelerinde, babaların geliri çok daha az önemli. | TED | وفي الدول الإسكندنافية فإن دخل الآباء ليس بتلك الأهمية . |
Bütün Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi. | Open Subtitles | الحال مماثل في جميع دول أمريكا اللاتينية |
Üçüncü dünya ülkelerinde her dakika insanlar ölüyor onları umursayan yok ama. | Open Subtitles | الناس في دول العالم الثالث يموتون طوال الوقت |
Bazı Güney Amerika ülkelerinde Kara karıncalar eve girdiğinde aileden birisi ölecek derler. | Open Subtitles | في بعض دول أمريكا الجنوبية يُقال لو أنّ النمل الأسود دخل بيتك، فإنّ شخصاً بعائلتك قد يموت. |
Yani üçüncü dünya ülkelerinde yapılan aşılamalar hakkında konuştuğumu dinlemek istemezsin diye tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أفترض أنكِ فقط تعرفين. لا تريدين أن تشاهديني أتحدث عن تطعيمات دول العالم الثالث طوال اليوم |
Biliyoruz ki bazı Sahra-altı Afrika ülkelerinde oranın yüksek olduğu yerlerde hamile kadınları test edip tedavi edebiliriz. | TED | نحن نعرف بلدان معينة في الصحراء الإفريقية حيث يمكننا استهداف النسوة الحوامل وحيث توجد نسب الإصابة المرتفعة. |
Üçüncü dünya ülkelerinde bulunan 20 taneden biri. | Open Subtitles | واحد من الـ20 الذين شُيدو في بلدان العالم الثالث. |
Asla bebek bezine dokunmam. Bebeğim, bazı Avrupa ülkelerinde, erkeklerin metresinin olması son derece doğalmış. | Open Subtitles | لن ألمس أياً من الفوط كل ما أود قوله هو أن هناك بلدان أوروبية |
Keşke adetlerine bağlı kalsalardı da bu işi kendi ülkelerinde yapsalardı. | Open Subtitles | أتمنى لو أنهم يتمسكوا بعاداتهم ويفعلوها فى بلادهم. |
Yahudi göçü, onlari korkutuyor ve tehdit ediyordu kendi ülkelerinde. | Open Subtitles | الهجرة اليهودية كانت تهديد بإغراقهم في بلادهم |
Bu bölgeye yaptığım tüm seyahatlerim boyunca sadece, bana gösterilen sıcaklığı ve evimde olduğumu hissettim ve güzel ülkelerinde harika zamanlar geçirdim. | Open Subtitles | من خلال رحلاتي في جميع أنحاء هذه المنطقة ، فلقد شعرت بالدفء كأنني في بيتي و لقد أتيحت لي فرصة ممتازة في بلادهم الجميلة. |
Küçüklüğümden beri Birleşmiş Milletler'de çalıştığımı hayal ettim, dünyanın en sıkıntılı bazı ülkelerinde. | TED | منذ أن كنت طفلة، حلمت بالعمل مع الأمم المتحدة في أكثر البلدان الحرجة في العالم. |
Diğer bütün Orta Asya ülkelerinde bizimkinden az potasyum vardır, | Open Subtitles | البلدان الاسيويه الاخرى لديها نظريتنا بالبوتاسيوم |
Diğer bütün Orta Asya ülkelerinde bizimkinden az potasyum vardır, | Open Subtitles | البلدان الاسيويه الاخرى لديها نظريتنا بالبوتاسيوم |
Şu rakamı bir düşünün: Tüm dünya nüfusunun yüzde 83'ü ülkelerinde gerçekten neler olup bittiğini bilmiyor. | TED | فَكّر في هذا العدد : 83 في المئة من السكان على هذا الكوكب كله لا تعرف حقيقة ما يجري في بلدانهم. |
Dünyanın en varlıklı ülkelerinde bile yaşam süreleri arasındaki fark 20 yıla kadar çıkabiliyor. | TED | حتى في أحسن الدول الغنية في العالم يصل الفرق بين متوسطي الحياة إلى 20 سنة |
Bu gece, dünyanın diğer ülkelerinde hiçbir fiziksel gücün yıkamayacağı bir ruh oluştu. | Open Subtitles | هناك روحٌ من التضامن على مستوى " " العالم الليلة أنه لا يوجد قوة يمكنها التحطيم |