Üç ay önce ülkenizden gelen bir uçakta bir olay oldu. | Open Subtitles | شيء ما حدث على رحلة طيران من بلدك منذ ثلاثة أشهر, |
Onlara düşman birkaç Milliyetçi Parti üyesi ve belki sizin ülkenizden birkaç kişi. | Open Subtitles | و بعض من أعدائهم العالميين و ربما بعض من رجال بلدك |
Ama, siz bana kendi ülkenizden hiç bahsetmediniz. | Open Subtitles | و لكنك لم تخبرينى شيئاً عن بلدك |
Kendi ülkenizden kovuldunuz ve kimsenin sizi almaya niyeti yok. | Open Subtitles | لقد تم طردكم من بلدكم و لا أحد ينوي أن يستقبلكم |
Daha sonra sizin gibi ülkenizden gelenler de burada kalacak. | Open Subtitles | قريباً , آخرون من بلدكم سيقيمون هنا أيضاً |
İşe bakın ki... milyarları bulan bu para... sizin ülkenizden geliyor. | Open Subtitles | حسنا ً, الشيء الساخر فى هذا ... هو أن ذلك المال , الذى هو مقدر ببلايين يأتى من دولتك أنت |
Harika ülkenizden geçiyordum. | Open Subtitles | أنا عبور بلدك العظيم. |
Yemek sizin ülkenizden. | Open Subtitles | - إنها وجبة في بلدك |
Bu malları getiren adamın salonu, o sikik ülkenizden daha büyük. | Open Subtitles | فحديقة هذا الرجل الذي سيقدم البضاعة أكبر من بلدكم كلها |
İşe bakın ki... milyarları bulan bu para... sizin ülkenizden geliyor. | Open Subtitles | حسنا ً, الشيء الساخر فى هذا ... هو أن ذلك المال , الذى هو مقدر ببلايين يأتى من دولتك أنت |