"ülkesinin" - Traduction Turc en Arabe

    • بلاده
        
    • دولة
        
    • بلده
        
    • دولته
        
    • الواق
        
    Gelişme çağında bir çocukken, ülkesinin işgal edilmesiyle tanıştı, ve bununla mücadele etmek zorunda kaldı -- ülkenin lideriydi. TED وفي فترة مراهقته واجهت .. بلاده الغزو .. وكان يتوجب عليه التعامل مع هذا .. لانه كان قائد بلده
    Herkes kendi ülkesinin eğitim sisteminden şikayetçi. TED كل شخص منزعج في ما يتعلق بنظام التعليم في بلاده.
    2000 yılında neredeyse hiçbir şey yokken, günümüzde neredeyse her Afrika ülkesinin şimdi canlı bir telekomünikasyon endüstrisi var. TED من لا شيء تقريبًا في عام 2000، تنعم الآن كل دولة إفريقية بصناعة نشطة للاتصالات المحمولة.
    Bu salgınları gerçekten durdurmak, etkilerini en aza indirmek istiyorsak dünyanın her ülkesinin yeni hastalıklara tanı koyma ve tedavi etme ve de bilgi paylaşımı için raporlama gücünün olması gerek. TED لو أننا حقًا نريد أن نحاصر هذه الأوبئة ونحجّم تأثيرها، فإننا نحتاج التأكد أن كل دولة في العالم عندها القدرة للكشف عن الأمراض المستجدِة، والتعاطي معها وإعداد التقارير ومشاركة المعلومات بشأنها.
    Esperanza'nın güç kaybetmeye başladığının sinyalleri sadece ülkesinin seçimlerinde değil, ayrıca komşu ülkelerde de görülmüştü. Open Subtitles خروج اسبيرانزا من السلطة ادى الى اضطرابات في انتخابات بلده و قريبا منها ايضا
    Eğer küresel ısınmayı kontrol altında tutamazsak ülkesinin su altında kalacağına dair dünyayı uyarmak için bakanlarına gerçekten de tüplü dalış yaptırdı. TED ذهب مع وزرائه في جولة غطس تحت الماء هناك حرفيًا. ليحذر العالم من خطر غرق دولته إلا إن سيطرنا على ظاهرة الاحتباس الحراري.
    Bu süre zarfında, sonuç olarak, ülkesinin liderini düşürecek bilginin üstünde oturuyordu. TED طيلة تلك الفترة، عكف على المعلومات التي أدت في النهاية إلى سقوط زعيم بلاده.
    Bundan sadece iki yıl önce, General Esperanza komünist ayaklanmaya yönelik, Amerikan parasına ve çıkarlarına karşı savaşmak üzere kampanya başlatarak, ülkesinin ordusuna önderlik etmişti. Open Subtitles منذ عامين فقط قام الجنرال اسبيرانزا يقيادة جيش بلاده في حملة ضد منشقين شيوعيين حملة دعمها المال و المستشارون الأمريكيون
    Babanız, Yüzbaşı, ...ülkesinin başka bir yönetim biçimine geçmesi gerektiğine inanmış, ...ve bu inancı doğrultusunda hareket etmiş. Open Subtitles أبوك أيها القائد, إعتقد أن بلاده يجب أن تنظر لشكل أخر من الحكومات, وسيطر عليه هذا الإعتقاد.
    ülkesinin bomba arkasında olduğunu söyleyip ailesini korumaya çalışıyor. Open Subtitles انه ينقذ بلاده بانكاره بانهم لم يكونوا خلف القنبلة
    Bay Corben kısa süre içerisinde, terörist tehditlerine karşı ülkesinin savunulmasına yardım ederek çok sıkı çalıştı. Open Subtitles وفى الفترة القصيرة التى تبقت له عمل من أجل مصلحة بلاده محافظا على مصادرها من التهديدات الإرهابية
    Ama sonra Suudi Arabistan kurtarmaya geldi, çünkü Kral Faysal ülkesinin, İsrail'i durdurabilecek bir silaha sahip olduğunu fark etti. Open Subtitles ولكن، هنا هبت السعودية لإنقاذ العرب حيث أدرك الملك فيصل أن بلاده تمتلك سلاحاً يستطيع إيقاف إسرائيل
    Üçüncü dünya ülkesinin sana uyacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن دولة من دول العالم الثالث ستناسبك
    Üçüncü dünya ülkesinin sana uyacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن دولة من دول العالم الثالث ستناسبك
    Bir 3. dünya ülkesinin ortasındaki mayın döşeli, kötü, tozlu bir yolda beni geçersin. Open Subtitles علي طريق ترابي يعج بالسكان بمنتصف دولة العالم الثالث, نعم ربما تسمح لي بالقيادة
    Henry Kissinger onu aradı ve ülkesinin onuru için gitmesini rica etti. Open Subtitles اتصل به هنري كيسنجر وطلب منه بان يقوم بتشريف بلده
    Kendi ülkesinin onun girişimci ruhunun kıymetini bilmemesinin korkunç birşey olduğunu hissettiğimi söyledim. Open Subtitles أخبرته أنه أمر مؤسف كيف أن بلده لم تقدر شغفه الطامح لنشر المشاريع المربحة
    Evet, ama problem şu ki, kendi ülkesinin kanunları müvekkilimizin şirketinin değerini belirlemek için üç aylık bir süre şart koşuyor. Open Subtitles نعم, المشكلة الوحيدة هي أن القانون في بلده يتطلب فترة ثلاث أشهر لتقدير قيمة شركة موكلنا
    Bir Alman subay, Avusturya-Macaristan'ı kastederek, ülkesinin artık "bir cesede kelepçelendiğini" söyledi. Open Subtitles قال أحد الموظفين الألمان مشيراً لوضع النمسا-المجر ، أن دولته الآن.. "مربوطة بجثه".
    Cervantes'in ülkesinin başkanını öldürmesini kanıtlamak için bir hikâyenin peşindeydim. Open Subtitles أتيت هنا للتحقيق بقصة، محاولة ربط (سيرفانتس) بمقتل رئيس دولته
    "Bizler ruhani Wak Wak ülkesinin hükümdarı prenses Peri Banu'ya hizmet ederiz" Open Subtitles نحن خادمات "باري بانو" حاكمة جزر وأرواح الواق واق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus