"ünlüydü" - Traduction Turc en Arabe

    • مشهورة
        
    • مشهور
        
    • مشهورا
        
    • مشهوراً
        
    • تشتهر
        
    Muhteşem sarayları, tapınakları ve ipekle baharat ticaretinden elde edilen zenginliğiyle ünlüydü. Open Subtitles مشهورة بقصورها الكبيرة ، و معابدها المذهبة . وفيضان أسواقها بالحرائر والتوابل
    Balıkçı köyü heykelleriyle ünlüydü. TED وكانت قرية الصيادين تلك مشهورة بالمجسمات الفنية
    yabancı filmlerden önce. Paralı TV'lerden önce ünlüydü. Open Subtitles كان مشهور قبل فيلم الغريب كان مشهور قبل تلفزيون الدفع
    Matematik profesörünün bilgisayarına girip notlarını değiştirmekle ünlüydü. Open Subtitles بالتأكيد إنه بارع إنه مشهور باختراقه لكمبيوتر أستاذه وتغير الدرجات
    Cummings 1962'de öldüğünde, inanılmaz ünlüydü özellikle de genç okurları arasında. Open Subtitles عندما مات كومنيج في 1962 , كان مشهورا جدا خصوصا للقراء الصغار
    Dört-arkadaş çeteniz bir zamanlar çok ünlüydü. Open Subtitles صديقك الرابع من العصابة كان مشهوراً ذات مرَه
    Olağanüstü güzelliğiyle ünlüydü. Open Subtitles كانت تشتهر بجمالها الخارق
    Isadora 1908'lerde ünlüydü, mavi bir perde asarak, karın boşluğuna ellerini koyup, durur ve bekler ve bekler ve sonra hareket ederdi. TED كانت إيزادورا مشهورة حوالي عام 1908 بوضعها ستارا أزرق، وكانت تقف واضعة يديها فوق ضفيرتها الشمسية وكانت تنتظر، وتنتظر، ثم عندئذ، تتحرك.
    Viyana, 1900'lerde kafe kültürüyle ünlüydü. TED كانت فيينا عام 1900 مشهورة بثقافة المقهى.
    Ben pek çözemedim ama kasaba bu şeyleriyle ünlüydü. Open Subtitles لم ـأفهمها تماماَ لكن الواضح أن البلدة مشهورة بذلك ففكرت أن تعجبك
    Yani, aşık olduğum ilk ünlüydü. Open Subtitles أعني، هذه أوّل شخصيّة مشهورة أقعُ في حبّها.
    Marilyn bir telefonu nasıl tuşlayacağını bilmesiyle ünlüydü. Open Subtitles كانت "مارلين" مشهورة لمعرفتها كيفية الأتصال بالهاتف
    Efendim Sam kampta çok ünlüydü. Open Subtitles سيدي، كان سام مشهورة جدا في المخيم.
    Yaşarken ünlüydü, öldükten sonra tamamen unutuldu. Open Subtitles مشهور عندما كان حياً، ونُسىّ كلياً بعد مماته
    Üçüncü Reich gizemli şeylerle uğraşmasıyla ünlüydü. Open Subtitles الرايخ الثالث كان مشهور بقدرته على الاختفاء والتسلل
    Artık çalışmıyor ama eskiden ünlüydü. Open Subtitles . كان مشهور . كان يعمل في المشرق
    "Ünlü" kelimesinin sevmiyorum çünkü insanlar daha sonra ..."O eskiden ünlüydü" diyecekler. Open Subtitles سببً من الاسباب التي اكره فيها كلمه مشهور لان الناس يستخدمونها بعد الكلمات ويقولون "لقد اِعتاد ان يكون مشهور"
    Hayır, A'dan yüksek not asla vermemesiyle ünlüydü. Open Subtitles "A" لا، إنّه مشهور بعدم منحه لعلامة أعلى من
    Ben küçükken, babam çok ünlüydü. Open Subtitles عندما كنت صغيرا كان أبي مشهورا
    Joe Kennedy bunun için ünlüydü, dokuz çocuğuna mutfakta yardımcılar ile birlikte yemektense, masada aileleri ile birlikte yemek için atletik alanda yarışacaklarını ve kazanmaları gerektiğini söyledi. TED (جو كيندي) كان مشهورا بهذا، وقد وضح الأمر لابناءه التسعة فالمتوقع منهم أن يتنافسوا في الرياضة و أن يفوزوا، فربما سيجعلهم يتناولون الطعام في المطبخ مع الخدم، بدلا من تناوله في غرفة الطعام مع العائلة.
    Yazardı. Aslında epey de ünlüydü. Open Subtitles لقد كان كاتباً و كان في الواقع مشهوراً كثيراً
    Tereyağlı karidesim öyle ünlüydü ki gece gardiyanları taze taze yemek için gizlice mutfağa gelirdi. Open Subtitles الجمبري بالزبدة الخاص بي كان مشهوراً جداً, حراس الليل اعتادوا التسلل في الصيد الطازج.
    Olağanüstü güzelliğiyle ünlüydü. Open Subtitles كانت تشتهر بجمالها الخارق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus