Yani enerji fakirliğini sonlandırmanın talimatları, ürünlerden çok daha karmaşıktır. | TED | باختصار، فحل مشكل فقر الطاقة أكثر تعقيداً، من توفير المنتجات فحسب. |
Piyasadaki en iyi ürünlerden daha iyi olmalı ya da onlar kadar iyi olmalı. | TED | لابد أن يعمل بنفس المستوى أو أفضل من المنتجات الموجودة بالسوق |
Bunlar, kariyerim boyunca tasarlanmasına yardım ettiğim ürünlerden bazıları. Boyutları o kadar büyük ki, tasarımla çözülmesi gereken alışılmadık problemleri oluyor. | TED | هذه بعض المنتجات التي ساعدت في تصميمها على مدار مسيرتي المهنية، ونطاقها هائل جدًا حيث أنتجت تحديات تصميم غير مسبوقة. |
ürünlerden az bir kısmı markete girdi. | TED | وقد وصلت بعض المنتجات الى الاسواق العالمية |
PK Şirketi en son model ürünlerden birini üretiyor. | Open Subtitles | شركة بي آند كي للاسلحة تقدم واحدة من آخر المنتجات |
Hanımefendi, bana filmde kullanılan ürünlerden bahsedin. | Open Subtitles | لذا ،سيدتي تحدثي معي حول تسويق المنتجات في الفيلم |
Ve içeriğini sadece Amerika'da yapılan en iyi ürünlerden hazırlayacağız. | Open Subtitles | وسنستخدم فقط أفضل المنتجات المصنوعة في أمريكا. |
Kızların konuştuğu bütün şeylerden konuştuk bilirsiniz işte, erkeklerden, saçlardan, ürünlerden... fazla fazla erkeklerden. | Open Subtitles | كنا نتحدث عن كافة الأمور التتي تتحدث عنها الفتيات الفتيان و الشعر و المنتجات و المزيد من الفتيان |
Kimi zaman da, yeni ürün mevcut ürünlerden daha başarılıdır. Ve bu yüzden insanlar daha başarılı olan ürüne geçer. Biz de bu yeni ürünün yarattığı fark ve etki için para öderiz. | TED | في حالات أخرى، المنتج الجديد أفضل من المنتجات القديمة وهكذا يتم تبديل الشخص إلى منتج أفضل، ونحن ندفع للأثر، للفرق الذي يصنعه المنتج الجديد. |
Şimdi biliyoruz ki, bugün bile, birçok ilaç doğal ürünlerden elde ediliyor, bitkiler dahil ve yerel kültürlerde, yerel şifacılar ilaçlar bulmak için hayvanlara bakıyorlar. | TED | الآن، أصبحنا ندرك أن معظم أدويتنا تشتق من المنتجات الطبيعية مثل النباتات، و في المواطن الأصلية، يتابع المعالجون التقليديون الحيوانات لإيجاد أدوية جديدة. |
Eğer kazancının yüzde otuzu sattığın ürünlerden gelirse bir butik için sana o izni alabiliriz. | Open Subtitles | ثغرتك اذا كان 30% من ارباحك تأتي من بيع المنتجات بعدها سوف تحصلين على رخصتك لفتح محلك |
Ve her yıl tıbbî ürünlerden 80 milyar dolar kazanıyorlar. | Open Subtitles | ومن خلالهم يتم توفير 80000000000 دولار... المنتجات الطبية في كل عام. |
Bedenimdeki tüm ağrı ve acılar kayboldu çünkü artık o tetikleyen, hayvani ürünlerden asitli yiyecekleri besinleri sindirmiyorum. | Open Subtitles | اختفت كل الآلام والأوجاع من جسدي لأنني لا ألتهم الكثير من الأطعمة الملتهبة، والأطعمة الحامضية وهي طبيعة المنتجات الحيوانية. |
Danny'nin bizim için yarattığı finansal ürünlerden biri. | Open Subtitles | كانت واحدة من المنتجات المالية التي إبتكرها (دانيال) لنا |