Kafamdaki o ürkütücü şeyler ve o adam kafasının röntgenimde çıkması. | Open Subtitles | ليس لدي شيء كل هذه الأشياء المخيفة حول رأسي هذا الشيء |
Bugün Cadılar Bayramı bu gece tüm o ürkütücü şeyler dünyaya musallat olmuş olmalı. | Open Subtitles | أعنى أنه اليوم عيد الهالوين هل من المفترض علينا تحضير الأشياء المخيفة الكامنة تحت الأرض؟ |
Film işinde ürkütücü şeyler gördüm. | Open Subtitles | وشاهدت في مجال الأفلام الكثير من الأشياء المخيفة. |
Kendi zamanımda yeterince ürkütücü şeyler gördüm ama bu düşünce beni en çok korkutan oldu. | Open Subtitles | رأيت في حياتي أشياء مخيفة كثيرة، لكنها الفكرة التي تخيفني أكثر. |
Hiç öylesine, açıklaması zor ürkütücü şeyler. | Open Subtitles | فقط أشياء مخيفة عمومـًا أشياء التي يصعب توضيحها، مثل |
Epeyi ürkütücü şeyler değil mi? | Open Subtitles | أشياء مخيفة لحد ما ؟ |