Mutasyona uğramış diye adlandırdıklarınız neredeyse kökünü temizlemek üzere olduğumuz sıradan insanlara karşı üstün bir ırk oluşturuyorlar. | Open Subtitles | أولئك الذين تدعوهم مسوخ كوّنوا عرق متفوق على الرجال العاديين |
War Admiral, üstün soydan gelen, üstün bir at. | Open Subtitles | لن يحدث أيّ فرق ور أدميرال حصان متفوق وممتاز |
Senin yaptığın kodlar üstün bir zekâ tarafından değiştirildi. - Artık biyolojik bir saatli bombayım. | Open Subtitles | لقد قمت بصنع كائن له ذكاء متفوق والآن أنا كائن بيولوجي شرس |
Ama yasalardan üstün bir şey var. | Open Subtitles | و لكن هناك شيء آخر فوق القانون |
Ama yasalardan üstün bir şey var. | Open Subtitles | و لكن هناك شيء آخر فوق القانون |
Roma'yı kahvesiz de seçebilme durumunda olmanız kahveli Roma seçeneğini üstün bir duruma soktu. Sadece kahvesiz Roma'ya karşı değil, Paris'e karşı da. | TED | حقيقة أن لديك روما بدون قهوة تجعل روما مع القهوة متفوقة. وليس فقط لروما بدون قهوة، لكن متوفقة حتى بالنسبة لباريس. |
Yok edilmesi zor üstün bir medeniyet. | Open Subtitles | حسناً، إنها حضارة متفوقة من الصعب إستئصالها |
Çevrenizdeki dünya, aslında öyle ki bilinmeyen, üstün bir zekanın detaylı bir ürününden başka bir şey değil. | Open Subtitles | العالم من حولك, ليس في الحقيقة أكثر من تزييف دقيق من قِبل ذكاء ما, متفوق و غير معروف |
Fakat ben daha üstün bir kuklayım. Senin üstün kuklan, anlıyor musun? | Open Subtitles | ولكني قائد متفوق هل تفهم هذا ؟ |
Yani üstün bir tane demek istiyorum. | Open Subtitles | أقصد واحد متفوق جدا. |
ve üstün bir ırk yaratmak isteyen bizlerse.. | Open Subtitles | ونحن الذي أردنا صنع عرق متفوق... |
- Sen daha üstün bir çocuktun. | Open Subtitles | أعتقد يا إنزو .. أنك كنت طفل متفوق _. |
Kendisinden üstün bir aklın karşısında adamın yaşına bakılmaz. | Open Subtitles | جميع الرجال يتقلصُون عبر السنين عِندما يُواجهون عُقول متفوقة عليهم. |
Bu adamlar akıllı! üstün bir güce karşı savaşmaya alışkınlar! | Open Subtitles | هؤلاؤ الناس أذكياء هم معتادون علي محاربة قوات متفوقة |