Kendisini küçük gördüğüne inandığı dünyaya üstünlüğünü kanıtlama ihtiyacı içinde yüksek riskli işlere girmiş,.. | Open Subtitles | يتطلع الى وظائف عالية المخاطر ليثبت تفوقه للعالم الذى يراه قد قلل من قدره |
Böylelikle üstünlüğünü sergilemiş olur. | Open Subtitles | لكي يحتفظ به بمعرضه لاظهار تفوقه |
Ve cinsel üstünlüğünü gösterir. | Open Subtitles | و يقوم بعرض تفوقه الجنسي |
Hotch'ın evini ele geçirip kontrolü ele geçirmek ve üstünlüğünü kanıtlamak istiyor. | Open Subtitles | (إنه يريد الإستيلاء على منزل (هوتش ليفرض سيطرته , و يثبت هيمنته |
- Ve beyaz insanlar... - Lütfen kendine iyi bak. ...beyaz üstünlüğünü savunanlar, Hz. | Open Subtitles | السيادة البيضاء, يحاولون أن يخفون جرمهم "بإتهام "إليجا محمد |
Japonlar tanrılarının teslim olduğunu görmek zorunda ve Üstün Irk'ın üstünlüğünü öğrenmeliler. | Open Subtitles | اليابانييون يجب أن يشاهدوا معبودهم يستسلم، ويعترف بتفوق عرقنا المتسيد. |
Gücünü ve üstünlüğünü ispatlamak için. | Open Subtitles | يعرض لنا قوته هيمنته |
- Lütfen kendine iyi bak. ...beyaz üstünlüğünü savunanlar Hz. | Open Subtitles | السيادة البيضاء, يحاولون أن يخفون جرمهم "بإتهام "إليجا محمد |
Müzikal performansın üstünlüğünü hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بتفوق الاداء الموسيقي |
Heinrich'in her anlamda üstünlüğünü kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنا أعترف بتفوق (هاينريش) في كل شيء |