Üst üste iki gece aynı şeyi yiyemem. | Open Subtitles | لا استطيع ان اكل نفس الشىء ليلتين متتاليتين |
Sadece Üst üste iki akşam olmasın. Tamam mı? | Open Subtitles | بالطبع يمكننا الخروج لكن ليس لليلتين متتاليتين, حسناً؟ |
Sizinle Üst üste iki akşam takılmak istemedi. Çok çok özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً, لم ترغب في قضاء ليلتين متتاليتين معكما, أنا آسف |
Orville, Üst üste iki saçma soru birden sordun. | Open Subtitles | أورفيل ، وهذا سؤالين البكم في صف واحد كنت قد طلبت مني . |
Üst üste iki kez atamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ تسجيل رميتين متتاليتين |
Ama burada olsaydı-- (Gülüşmeler) bize şunu hatırlatabilirdi, otobiyografisinde güzelce özetlediği gibi, o gün Bill Clinton bir yolculuğa başladı-- on yıllardır bir Demokrat adayın ilk kez Üst üste iki dönem başkan seçildiğinin görüldüğü bir yolculuk. | TED | ولكن اذا كان هنا-- (ضحك) انه ربما يذكرنا، كما يفعل في الجلسة الختامية لسيرته الذاتية، انه في هذا اليوم، بدأت رحلة بيل كلينتون -- رحلة جعلته يصبح أول رئيس ديمقراطي منتخب مرتين متتاليتين منذ عقود. |