üst düzey bir istihbarat subayı uyduları manipüle etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية. |
Adam Irak'tan bir askeri de içeren üst düzey bir örtbas etme olayından behsediyor. | Open Subtitles | رجل يقول أنه يريد التحدث عن تستر رفيع المستوى حدث بالعراق متورط به جندي |
Ulusal güvenlik ile ilgili çok üst düzey bir görüşmeden olumsuz sonuçla geri döndüğünü biliyorsundur. | Open Subtitles | أظن أنكِ تعرفين أنه تم تعيينه لموعد رفيع المستوى مع الأمن القومي |
Niye üst düzey bir yetkili gizli bir suç örgütü soruşturmasına karışır? | Open Subtitles | مسؤول رفيع المستوى لما عساه يتورط مع منظمة إجرامية سرية؟ |
üst düzey bir devlet yetkilisini ağırladık, Silikon vadisindeki üst düzey yöneticilerle görüşmek için geldi. | TED | استضفنا مسؤول حكومي رفيع المستوى، وكان قد اتى ليجتمع بكبار التنفيذيين من انحاء وادي السيليكون. |
- Ben bir kaynak yöneticisiyim ve yanımdaki de üst düzey bir müşteri. | Open Subtitles | وأنا مدير أمن ممتلكات مع عميل رفيع المستوى بصحبتي |
Wilson *Ulusal Güvenlik Kurumunda üst düzey bir analist. | Open Subtitles | إنه محلل رفيع المستوى مع وكالة الأمن القومي |
Zetsu'nun çok üst düzey bir uygulaması olan In'i kullanıyor. | Open Subtitles | إنّه تطبيق رفيع المستوى من أسلوب "زيتسو". |
Bir süre önce üst düzey bir Dava üyesini yakaladık. | Open Subtitles | ألقينا مؤخراً القبض على عضو رفيع المستوى من "القضية" |
Bugün üst düzey bir toplantı oldu. | Open Subtitles | إنه إجتماع رفيع المستوى |
Yakında yapılacak üst düzey bir açık arttırma. | Open Subtitles | - مزاد رفيع المستوى على وشك البدء - |
Hector Gomez'e eşlik ediyorlar Dominguez Kartel'inin üst düzey bir üyesi. | Open Subtitles | (إنهم يرافقون (هيكتور جوميز (عضو رفيع المستوى في عصابة (دومينجز |
Oldukça üst düzey bir müşteri için Cenevre'deki şu Da Silva'ların satış sözleşmesini düzenledim. | Open Subtitles | لقد قمت ببيع لوحات (فرانسيس أ. سيلفا) في جينيف لزبون رفيع المستوى |
Bir ay önce, üst düzey bir yetkili buraya gelip başbakanımızla görüştü. | Open Subtitles | مسؤول رفيع جاء و إلتقى برئيسنا |
Sorunsuzca. üst düzey bir hükümet yetkilisi görevindan ayrılıp özel çıkarlar için lobi yapmaya karar verdiğinde ve bağlantılarını yeni patronları için sermayeye dönüştürdüğünde. | TED | وبدون أدنى وجه تشابه، حين يقرر مسؤول حكومي رفيع أن يترك الحكومة لينضم إلى مجموعة ضغط ذات أهداف خاصة فيحول علاقاته إلى رأس مال لصالح رؤسائه الجدد. |