Cinayet duruşmasının tam ortasındayız, kurbanın, Gaby'nin üvey babası olduğunu öğreniyorum, sen ise sadece "Oo" mu diyorsun? | Open Subtitles | نحن في منتصف محاكمتك عن جريمة قتل و أكتشف ان الضحية هو زوج أم غابي و كل ما يمكنك قوله هو أن تتأوهي؟ |
Tüm zamanların en iyi üvey babası olabileceğim gayet açık yani. | Open Subtitles | أعني ، من الواضح أنني سأكون . أفضل زوج أم عبر الزمان |
Rachel'ın üvey babası hakkındaki bir dava için yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان يساعدنا لبناء قضية ضد زوج والدة ريتشيل |
Bakalım, Julie'nin üvey babası öldü... İşte onunla birlikte çalışıyorum. | Open Subtitles | زوج والدة جولي توفي إنها الفتاة التي أعمل معها |
Eğer üvey babası olacaksan, ona biraz baba tavsiyesi vererek başlamak zorundasın. | Open Subtitles | إن كنت ستصبح زوج أمها, فسيتوجّب عليك التناقش بإلقاء بعض النصائح الأبويّة |
üvey babası yeni ölmüştü. Muhtemelen kime güveneceğini bilmiyordu. | Open Subtitles | كان زوج والدته قد توفي للتو، على الأرجح .أنّه لم يكن يعرف بمن يثق بعد |
Riley'nin üvey babası ile konuştum. | Open Subtitles | -و تحدّثتُ إلى والدها بالتبنّي |
Rehabilitasyona gidiyormuş ve üvey babası iyileşmesi için belli miktarda para bağlamış. | Open Subtitles | إنها كانت في اعادة التأهيل من المخدرات ، و زوج والدتها قيدها من أجل شفائها |
Döndüğünde yeni bir ailesi ve Isaac Newton'ın nefret edeceği üvey babası olacak eşi vardı. | Open Subtitles | وحينما عادت كانت بعائلة جديدة وزوج جديد زوج أم كان إسحاق نيوتن يكرهه |
Bu basitçe arkadaşlarınızdan hangisin üvey babası olduğunu bulmanın eğlenceli yolu bu çok acımasızca nakit yerine tampon kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | إنها طريقة ظريفة لمعرفة أي من أصدقائك لديه زوج أم هذا وقح جدا |
Sadece seksi ablasına ilgi gösteren bir üvey babası var. | Open Subtitles | لديها زوج أم لا يهتم إلا بأختها المثيرة الأكبر. |
Millet bu kayınpederim Jay. Manny'nin üvey babası. | Open Subtitles | هذا جاي,والد زوجتي زوج أم ماني |
Ama David'in üvey babası Wesen'sa, onu ne öldürdü? | Open Subtitles | لكن إذا كان زوج أم "ديفيد" من الفيسن فما الذي قتله؟ |
Jean Renault, Hank Jennings, Norma Jennings'in üvey babası ve Mounted Police'ten Çavuş King. | Open Subtitles | "جان رينو"، "هانك جيننغز"، زوج والدة "نورما جيننغز"، الرقيب "كينغ"، الشرطة الكندية. |
Gaby'nin üvey babası geri döndüğünde... | Open Subtitles | لذا عندما عاد زوج والدة غابي |
Jim Blackwell, Norman'ın üvey babası Alex Romero'yla hapisteydi. | Open Subtitles | (نورمان بيتس) (جيم بلاكويل) كان في السجن مع زوج والدة (نورمان) (أليكس روميرو) |
üvey babası tarafından defalarca tecavüze uğramış ve bunu kimseye söylememesi için şiddetle tehdit edilmiş. | TED | تم اغتصابها مراراً، من قبل زوج أمها. وتم تهديدها بالعنف، في حال أخبرت أحداً |
Kızın 16 yaşına bir kez girer ve üvey babası, benim param yetmediği için ona bir araba alacağını söylerse... | Open Subtitles | عندما تبلغ ابنتك السادسة عشر ويخبرها زوج أمها أنه سيجلب لها سيّارة، لأنني لا أستطع توفيرها |
üvey babası onu akıl hastanesine yatırdı. | Open Subtitles | زوج والدته إقصاؤه في سيدة الملائكة. |
Sonra da üvey babası birdenbire kalp krizi geçirip öldü. | Open Subtitles | فجأة زوج والدته يموت بنوبة قلبية. |
- Yok, üvey babası, George Evans. | Open Subtitles | من هذا , والدها ؟ لا , انه زوج والدتها جورج ايفانس |
Bilemiyorum, üvey babası olmam, hiç bu kadar önemli olmamıştı. | Open Subtitles | يبدو ان السبب في ذلك هو زوج الأم، على الاغلب كما لم يحدث ذلك له من قبل |
Bugün bizim iş arkadaşının üvey babası birinci takıma girdi. | Open Subtitles | ربيبة احد زملائنا التحقت بفريق الجامعة اليوم |
1 985 Kasım'ında üvey babası Myron Cobb'un velayetinden alınmış. | Open Subtitles | زوج امها (مايرن كوب) فى الـ 23 من نوفمبر,عام 1985. |
Hastanın İsveç'te tacizci bir üvey babası vardı. | Open Subtitles | المريض كان قد أُسيء له من قبل زوج أمه في السويد |