Aslında düşündüğüm şey bunun çok, çok üzücü ve korkutucu olması. | Open Subtitles | ما افكر به حقا.. انه انه جدا، جدا حزين و مخيف |
Dans etmeyi sevmeyen bir eşcinsel üzücü ve yalnız bir dünyada yaşar. | Open Subtitles | رجل شاذ يكره الرقص يعيش في عالم صغير حزين و وحيد |
Ama dün gece genç bir yerli kız bu efsanenin üzücü ve bilinmeyen bir bölümünü ortaya çıkardı. | Open Subtitles | ليلة أمس، فتاة محلية كشفت فصل حزين وغير معروف مِنَ القصة. |
Ne kadar üzücü ve tesadüfi bir gün. | Open Subtitles | ياله من يوم حزين وغير متوقع |
Çok garip ve üzücü ve yardım etmek istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | . . هذا غريب و محزن و , أريد ان اساعد لكني لا أعرف ما عليّ فعله |
Çok üzücü ve bir o kadar da duygusal. | Open Subtitles | أمر محزن و عاطفي |
Ki bu üzücü ve ilgili. | Open Subtitles | وهو امر حزين و ذو صلة |
- Çok üzücü ve trajik. | Open Subtitles | - محزن و مأساوي جدا. |
- Çok üzücü ve garip. | Open Subtitles | - محزن و غريب جدا. |