Yoksa ışının balansı bozulur ve Boston boyunca bir kesik oluşur. | Open Subtitles | و إلّا قد يُزاح الشعاع ''عن مساره، و يسبّب ضرراً كبيراً في ''بوسطن. |
Doktor, görünüşe göre çekici ışının güç dalgası, serumun tüm izlerini silmiş. | Open Subtitles | يبدو وكأن طاقة الشعاع الساحب العالية إحرقت جميع آثار المصل |
"Binaların arasındaki boşluğun üzerine ışık tutayım sen de ışının üstünden yürüyüp, yanıma gelirsin." | Open Subtitles | ويمكنكم السير من'' ''خلال الشعاع والانضمام إليّ |
Her ışının en güçIü ve en güçsüz noktaları olur. | Open Subtitles | كل شعاع من الضوء لديه النقطة الأقوى والأضعف. |
Bunun tarayıcı ışının o tek dalga titreşiminden daha üstün olduğu konusundaki teorini daraltacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم. أن هذا سيدعم نظريتك وهي أن شعاع المسح الفوق بنفسجي يتفوق على نظرية التعرض لنبضة واحدة |
Işın silahından çıkan ışının rengi ne? | Open Subtitles | ما لون الشعاع الصادر من مسدس الأشعة؟ |
Çekici ışının kutbunu değiştirebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا عكس قطبية الشعاع الساحب ؟ |
Kuş ölüm ışının hazır. | Open Subtitles | لقد أصبح شعاع قتل الطيور جاهزاً |
Evet, biri ışının içinden uçup geçti. | Open Subtitles | نعم، واحد طار الحق من خلال شعاع. |
Ve moleküller lazer ışının içinde asılı kalıyorlar. | Open Subtitles | والجزيئات تعلق في شعاع الليزر |
Ve moleküller lazer ışının içinde asılı kalıyorlar. | Open Subtitles | والجزيئات تعلق في شعاع الليزر |