"ısrar ediyorlar" - Traduction Turc en Arabe

    • يصرون
        
    • يصرّون
        
    • أصرّوا
        
    Prens ve Kont, kemikler kırılmadan önce herkesin sağlıklı olması konusunda ısrar ediyorlar. Open Subtitles الأمير و الكونت يصرون دائما أن يسترد كل شخص صحته قبل أن يكسروه
    Güvenlik görevlileri arasında kraliyet muhafızlarının da olması için ısrar ediyorlar. Open Subtitles أنهم يصرون على ان يكون حراسهم الملكيين جزء من تشكيل الامن
    Varisler, evi satışa çıkarmadan önce tamamen arındırmamız için ısrar ediyorlar. Open Subtitles الورثة يصرون على تطهيره بالكامل قبل ان اضعه رسمياً في السوق
    Kamyondaki çalıntı kimyasal atığın yerli yerinde durduğunda ısrar ediyorlar. Open Subtitles انّهم يصرّون ان كل السائل المسروق كان موجوداً في الشاحنة
    Akşam yemeklerini neden süvari saldırısı gibi... ilan etmekte ısrar ediyorlar? Open Subtitles لمَ يصرّون دائماً على إعلان العشاء كما لو أنّه هجوم فرسانٍ لعين؟
    Mahallem'deki dükkanlar para için ısrar ediyorlar. Open Subtitles أصحاب المتاجر في حيّي يصرّون على أموالهم
    Ama bana Albay O'Neill hakkında ne yapacağınızı sormamda ısrar ediyorlar. Open Subtitles ولكنهم أصرّوا عليّ ان أسألك ما الذي ستفعله بشأن الكولونيل (أونيل)
    Onlar, Muhammed'in, umutsuzluğa kapılmayı bırakın, asla, tek bir an için bile şüphe duymadığında ısrar ediyorlar. TED يصرون على أنه لم يشك قط ولو للحظة واحدة، فما بالك باليأس.
    Bazı insanlar ise hediye olarak canlı civciv vermekte ısrar ediyorlar. Open Subtitles بعض الناس يصرون على اعطاء الفراخ الحية كهدية
    Bunun hâlâ 4. sınıf bir suç olduğunda ısrar ediyorlar. Open Subtitles ما زالوا يصرون على أنها جناية من الدرجة الرابعة
    Koruyucu davranıp, hayvanlar üzerinde daha çok deney yapılmasında ısrar ediyorlar. Open Subtitles يتعاملون بتحفّظ يصرون على تجارب حيوانية إضافية.
    Şöyle ki, ailem yazı onlarla birlikte Hamptons'da geçirmem için ısrar ediyorlar. Open Subtitles (بصراحه,اهلي يصرون على أن أقضي الصيف معهم في الـ(هامبتونز
    Sana yardım etmem için ısrar ediyorlar. Open Subtitles إنهم يصرون على أن أساعدك
    Her sınıfın teste girmesinde ısrar ediyorlar. Open Subtitles يصرّون على أن يدرّس كل المعلّمين الإختبار
    Walter'ın hayat sigortasını ödemekte ısrar ediyorlar. Open Subtitles إنّهم يصرّون على دفع مبلغ بوليصة تأمين حياة (والتر).
    - Arama emri için ısrar ediyorlar. Open Subtitles فهم يصرّون على وجود مذكرة - ...وهذه -
    Çok ısrar ediyorlar. Open Subtitles -حسن, لقد أصرّوا .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus