Bu pis tahta parçalarından uzaklaşmak ve peşinden gitmek şöhretinin ve talihinin peşinden gitmek. | Open Subtitles | أن تغادر هذه السفينة وأن تسعى وراء الشهرة والثروة |
15 dakikalık şöhretinin tadını çıkar. | Open Subtitles | تمتع إذن بدقائقك اﻠ١٥ من الشهرة |
ve peşinden gitmek şöhretinin ve talihinin peşinden gitmek. | Open Subtitles | وأن تسعى وراء الشهرة والثروة |
şöhretinin durumu ona bu gücü veriyordu, öyle ki uydurma gibi görünen kuantum atlamalarından nefret ettiğini söylediğinde insanlar onu dinledi. | Open Subtitles | شهرته أعطته القوة لذلك عندما قال أنه يكره أفكاراً كقفزات الكم و التي تبدو أنها مجرد تخمينات استمع الناس له |
şöhretinin büyük bir kısmı, öldükten sonra yapılan çok dağınık uyarlamalardan geldi. | TED | ترجع جُلُّ شهرته لأعماله التي تم ضبطها - والمفتقرة للدقة - بعد وفاته. |
Evet, şöhretinin keyfini çıkarıyor. | Open Subtitles | أجل، إنه يبدو متحمساً حيال شهرته. |
Julius'tan şöhretinin avantajını kullanarak dikkatini çekmesini istedim. | Open Subtitles | (لذا طلبت من (جوليوس محاولة إستخدام نفوذه و شهرته ، لنري إذا ما كنا سنجذب إنتباهها |