"şövalyesi" - Traduction Turc en Arabe

• فارس
• فرسان
• الفارس
• فارساً
• فارسها
• وتدٌ
• كفارس
• الموسم الحادي عشر

Yüksek Kurulun Şövalyesi, şahıs olarak kralın haklarına, karşı gelme ve krallığın şerefine leke sürmekle suçlanmaktadır.
و لانسلوت ، فارس المجلس الأعلى متهمان فى شخصيهما و الأشتراك بينهما بجلب العار على المملكة و انتهاك حقوق الملك القانونية

Yüksek Kurulun Şövalyesi, şahıs olarak kralın haklarına, karşı gelme ve krallığın şerefine leke sürmekle suçlanmaktadır.
أميرة ليونيس ملكة كاميلوت و لانسيلوت فارس المجلس الأعلى متهمان بشخصهما و بالتواطؤ

Yuvarlak Masa Şövalyesi olduğun için seni cezalandıramayız.
لأنك فارس من فرسان المستديرة لا استطيع معاقبتك

İsteseydin, Yuvarlak Masa Şövalyesi bile olabilirdin.
إذا اردت يمكنك الإنضمام الي فرسان المستديرة ما الذي تحاول قوله ؟

Vivarlı Rodrigo, bu vesileyle şampiyonumuz ve... krallığın ilk Şövalyesi oldun.
رودريجو من فيفار انك الان بطلنا و الفارس الاول فى المملكة

Karanlık bölgenin Şövalyesi olacaksın ve kendini her şekilde tatmin edeceksin.
ستكون فارساً في مملكة الظلام وستقوم بارضاء نفسك بأي شيء تريده

Pilotumuz öğrenci konseyimizden Ekselansları Prenses Euphemia'nın Şövalyesi!
و الشخص الذي قود هو احد أعضاء هيأة الطلاب المنضبطين و فارس الأميرة يوفيميا

Belki bir gün kader bana yeniden kendimi Camelot Şövalyesi olmak için kanıtlama fırsatı verir.
وربما يوما ما القدر سيعطينى فرصة أخرى لأثبت نفسى فارس لكاميلوت

Kalıcı bir gül Şövalyesi olmak için her türlü komployu çeviriyor.
فهو يدبر ليتم تثبيتها بشكل دائم كالنزيل فارس الزهور

Uzun zaman önce bir Tapınak Şövalyesi İrlanda kraliyet kanı taşıyan bir prens Banshee'nin çığlığını hapsetmek için bir şey icat etti.
منذ زمن بعيد فارس امير بدمٍ إيرلندى مَلَكِي

Çiçeklerin Şövalyesi onu atından düşürünce hançeri kaybettim.
عندما يقوم فارس الزهور بالإطاحة به أنا فقدت الخنجر

Beyler, Jedi Şövalyesi Obi-Wan Kenobi ile tanışın.
ايها السادة , قابلوا اوبي وان كانوبي فارس جاداي

Brian Aynalar Şövalyesi, ve şimdi kitabın o kısmındayız.
برايان هو فارس المرايا، وهذا هو الفصل الذي وصلنا إليه من الرواية

Ona sorarsan parlayan zırhının içinde bütün kızların Şövalyesi.
إن سألته فهو فارس كل فتاة في درع لمّاع إن سألتني أنا

- Masal Şövalyesi gibi beni kurtardığını biliyor musun?
لقد قام بإنقاذي مثل فارس في قصص الجنيات؟

Kurtulmayı başaran birkaç Tapınak Şövalyesi ortadan yok olmuştu ve böylece onların kutsal emanetini arayış serüveni yeniden başladı.
.. اختفت القلة الناجية من فرسان الدير وبدأ البحث عن مجدداً عن تحفتهم المقدسة ..

Bir Cesaret Şövalyesi'nin ona karşı bir şansı olsaydı bu Sör Roland olurdu.
لو كان لأحد من فرسان الشجاعة فرصة أمامه ، لكان

Gri saçlı kadın veya tapınak Şövalyesi de çocukla ilgileniyordur.
ولكنه يتم الإهتمام به من قبل المرأة الشيباء أو الفارس

Kendisi, daha iyi bir eğitim almam için beni İngiltere'ye getiren bir Sakson Şövalyesi'ydi.
كان فارساً سكسونياً وهو الذي أحضرني إلى إنجلترا لتحسيّن تعليمي

Onun zaten parlak zırhlı bir Şövalyesi var ve o ben değilim.
لديها فارسها ذو الدرع اللامع بالفعل و هو ليس انا

Arthur ve Şövalyesi arasına girecek bir kadın, her şeyi yerle bir edebilir.
وتدٌ بين (آرثر) وبطله من شأنه أن يطيح بكل شيء

Krallığın Şövalyesi olarak Kral Einon'ın tebaasını korumak sizin göreviniz.
أنه من واجبك أن تحمى مقاطعات الملك أينون كفارس فى مملكنه