Geçen seneki Şükran Günü yemeğini ben hazırladım ve pek iyi geçmedi. | Open Subtitles | قمت بتجهيز عشاء عيد الشكر العام الماضي، والأمور لم تسر على ما يرام. |
Sen nasıl istersen, fıstığım. Bu seneki Şükran Günü yemeğini ben yapıyorum. | Open Subtitles | سأقوم بطهي عشاء عيد الشكر لهذه السنة |
Onun yüzünden Şükran Günü yemeğini kaçırdın. | Open Subtitles | لقد جعلكَ تفوت عشاء عيد الشكر |
Ellie'ler Şükran Günü yemeğini iptal ettikleri için moralin bozuk sanıyordum. | Open Subtitles | بعد أن ألغت(إيلي)و(الرائع)عشاء عيد الشكر |
Ve sonra baban ve ben, çorba mutfağına gittik, ve onlar da bu seneki Şükran Günü yemeğini yapması için Otto'yu verdiler. | Open Subtitles | ثم ذهبتُ مع والدك إلى مطبخ الحساء، وأعطونا (أوتو) ليشاركنا عشاء عيد الشكر لهذا العام. |
Buraya geliyorsun, kızının çekip gitmesini izliyorsun ve umurunda değil. Şimdi de Şükran Günü yemeğini mahvettin. Lily... | Open Subtitles | لقد قدمت إلى هنا ، وشاهدت إبنتك تغادر ولم تلقي لها بالاً ، والآن أنت دمرت عشاء عيد الشكر ، (ليلي) عملت طوال النهار على هذا |