Korktuğumuzda ya da şüphelerle, suçlulukla veya kinle baştan çıkarıldığımızda ihtiyaç duyduğumuz inancın, en güzel örneğiydi. | Open Subtitles | مثال على الإيمان الذي نحتاجه كثيراً عندما نشعر بالخوف أو الإغواء بسبب الشكوك أو الذنب أو الكراهية |
Descartes şüphelerle harabeye dönmüştü ve inanabileceği bir şey bulmak istiyordu. | Open Subtitles | عصفت الشكوك بديكارت و أراد أن يجد شيئاً يؤمن به و يصدقه |
İşte şimdi yine şıkışıp hapsoldum, kuşatıldım içinden çıkılmaz korkular ve şüphelerle. | Open Subtitles | أما الآن إنّي لسجين لوساوس .الشكوك والمخاوف المزعج |
Harry de Dexter'a dair aynı şüphelerle boğuşuyordu. | Open Subtitles | نازع (هاري) الشكوك عينها المتعلقة بـ(دكستر) |
Harry de Dexter'a dair aynı şüphelerle boğuşuyordu. | Open Subtitles | نازع (هاري) الشكوك عينها المتعلقة بـ(دكستر) |