O eve küvet sığdırabilmene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | انا متفاجئة ان منزلك كبير بما فيه الكفاية ليتسع لحوض الإستحمام |
Bu kadar zamandır sana göstermediğime şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | انا متفاجئة ان الامر تطلب مني كل هذا الوقت قبل ان اُريكي اياه |
Görüntü kalitesinde değişiklik hissetmemene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك لم تلحظ تغييرا فى جودة صورة جهازك |
Görüntü kalitesinde değişiklik hissetmemene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك لم تلحظ تغييرا فى جودة صورة جهازك |
Bu harika bir plân. şaşırdım doğrusu, çoğu kızlar genellike artık bunu yapmıyor. | Open Subtitles | تلك خطـة عظيمة ، أنا متفاجئ بأن كثير من البنات لا يعملون ذلك |
Fotoğrafçının bu şeyle kimi kandırmayı düşündüğümü sormadığına şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأن المصوِّر لم يسألني عمن كنت أضحك عليه. |
Daha önceden, ikisinin birden ölmemesine şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | يفاجئني أنه لم يقتلهما منذ وقت طويل |
Haberin olmadığına şaşırdım doğrusu. Yani sen CPS Memurusun... | Open Subtitles | أنا متفاجئة أنكِ لم تعرفي أبداً أعني، أنتِضابطةشرطة، |
Evet daha önce düşünülmediğime biraz şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | صحيح. كنت متفاجئة قليلا أنّي لم أُعتبر في نظرك قبلا |
İnsan dolu bir stadyumun önünde bunu yapmayı kabul etmene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئة من موافقتك على القيام بهذا أمام إستاد ممتلئ بالناس. |
Sheldon, bara gitmeyi seçmene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | شيلدون، أنا متفاجئة من رغبتك بالذهاب إلى حانة. |
Buraya gelecek kadar cesur olmana şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئة مِنْ امتلاكك شجاعة كافية للمجيء إلى هنا |
Öğrencilerin polis teşkilatını rezil ettiği halde... buraya gelmene çok şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنت لا تخجل من الظهور حتي بعد أن أهان طلاب أكاديميتك زي الشرطة |
Leydi Astwell nasıl katlanıyor, şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش من السيدة ً آستوال ً و قدرتها على تحمل ذلك |
- Nadiren gideriz, efendim. - şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | ـ نحن لانذهب سوى نادرا ياسيدى ـ حقا أنا مندهش |
Evet, ama önce bana gelmemiş olmanıza şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | نعم ، لكن أنا متفاجئ أنك لم تحضر لي بالأول |
Sana teklif etmediklerine şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأنهم لم يطلبوا منك أن تفعل ذلك. |
Bir katili koloniye tekrardan kabul etmene biraz şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | انظر، أنا متفاجئ قليلاً هل ستسمح لقاتل بأن يرجع إلى المُستعمرة؟ |
Şu anda hayalarının boğazında olmamasına şaşırdım doğrusu. Dalga geçme. | Open Subtitles | يفاجئني أن خصيتيه ليست في حلقه الآن |
Buranın bir cinayet mahalli olduğunu bildiğinize şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | يفاجئني أنك تعلم أنه مسرح جريمة |
Marcellus'la ona tapar gibi saatlerce vakit geçirmenden sonra bizim için endişelenecek vakit bulmana şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | يدهشني أنّك وجدت وقتًا لتعبأ بنا في ظلّ الساعات التي تمضيها حنانًا على (مارسلاس). |
Bone taktırmamalarına şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أَنا مُفاجئُ هم لَمْ يَجْعُلونا نَلْبسُ شبكاتَ الشعر. |