"şaşırtıcı olan" - Traduction Turc en Arabe

    • المدهش
        
    • ما يثير الدهشة
        
    • المذهل في
        
    Bu konuda şaşırtıcı olan, bir karınca sadece bir yıl yaşar. TED والشيء المدهش في هذا هو أن النملة تعيش فقط لسنة واحدة.
    Burada asıl şaşırtıcı olan şey ise bu hücrelere eletriksel uyarı verdiğimiz zaman aynı bir kalp pilinde olduğu gibi çok daha fazla çarpıyor olmalarıdır. TED لكن المدهش حقا هو أن الخلايا، حين نحفزها كهربائيا مثل جهاز تنظيم ضربات القلب، بحيث تنبض أكثر.
    Asıl şaşırtıcı olan, her gelişimizde bunun artarak tekrarlanmasıydı. Open Subtitles ولكن الشيء المدهش أن يذهب غير المنقوص في كل مرة أن نعود.
    Tam tersine, asıl şaşırtıcı olan, ...benim gibi bir adamın, ...yaşadığı bütün o yıllar boyunca, hayata seyirci kalıp, ...kensinde olan büyük gücü keşfedememiş olması, ama... Open Subtitles على العكس من ذلك، ما يثير الدهشة هو أن رجلا مثلي يمكن أن يبقى طيلة هذه السنوات يشاهد الحياة بصفة متفرج
    şaşırtıcı olan, en umut verici simülasyonlar aslında patlamıyor. Open Subtitles ما يثير الدهشة هو أن المحاكاة لا تنفجر فعلياً
    Daviana hakkında şaşırtıcı olan şey ise her hafta zamanını hiç tanımadığı insanlara ayırmasıdır. Bu insanlar onun ne çevresinde, bölgesinde hatta ülkesinde bile değiller -- belki de hiç tanışmayacaklar. TED المذهل في دافينيا. إنها مستعدة أن تبذل جهد كل أسبوع. لتساعد أناس غرباء: أناس ليس لها بهم علاقة، ليسوا جيرانها ولا مدينتها ولا حتى في بلدها. أناس غالبا لم تقابلهم قط.
    Bu raporla ilgili şaşırtıcı olan şey fazla ilgi görmemiş olması ve suistimallerin 2,776 ile sınırlı olmaması. Senato İstihbarat Komisyonu başkanı Dianne Feinstein, Washington Post'un kendisinden rapor hakkında yorum istediği zaman kadar raporu görmemişti bile. TED المذهل في هذا الأمر التقرير الذي لم يحوذ على الكثير من الإنتباه هو حقيقة أنه لم يكن هنالك 2776 إعتداء فقط لكن رئيسة لجنة الإستخبارات في مجلس الشيوخ ديان فينستين لم ترى هذا التقرير حتى أتصلت بها صحيفة الواشنطون بوست وطلبت منها التعليق على التقرير.
    şaşırtıcı olan şey ise modern bir bakış açısıyla bakıldığında uzun süre insanların pille ne yapacaklarını bilememesiydi. Open Subtitles المدهش بالفعل،وبالنظر إلي الموقف من منظور حديث نجد أنه لوقت طويل،لم يكن للناس أي فكرة عن فائدة البطارية
    şaşırtıcı olan şu ki, en küçüğün fiziği, atom altı parçacık fiziği yıIdızların yapısını ve karakterini belirlemektedir. Open Subtitles من المدهش أن ندرك أن فيزياء الجسيمات تحت الذرية متناهية الصغر تحدّد تركيب وطبيعة النجوم
    En şaşırtıcı olan ise hayata başladığım yerde fakir insanlarla yaşıyordum. Open Subtitles المدهش انني هكذا بدأت حياتي العيش بين الفقراء
    Ama asıl şaşırtıcı olan suyun kaynağıdır. Open Subtitles حتى يتم التخلص من الحمولة ، و زجها في عروق كهذه لكن المدهش هو مصدر ذلك الماء
    Gerçekten şaşırtıcı olan şeyse, çok sayıda öğrenci olduğundan biri dünyanın herhangi bir yerinde sabahın saat 3'ünde biri soru sorduğunda, başka bir yerde uyanık ve aynı problem üzerinde çalışan başka biri olacağı anlamına geliyor. TED والشيئ المدهش حقاً هو، لأن هناك طلاب كُثر، ذلك يعني إذا طرح طالب سؤالاً في الثالثة صباحاً، في مكان ما حول العالم، سيكون هناك شخص يقظ ويعمل على نفس السؤال.
    şaşırtıcı olan şey ise, yolcuların da sürücülerin de bir isim görmeleri, bir kişinin fotoğrafını ve puanını görmelerinin daha güvende hissettirdiğini söylemeleri. Ve bunu tecrübe etmiş olabilirsiniz, hatta takside biraz daha kibar davranıyorlarmış. TED والشيء المدهش هو أنه كلاً من السائقين والركاب يُفيدون أن رؤية اسم وصورة الشخص وتقييماتهم يجعلهم يشعرون بالأمان أكثر، وربما قد جربتم، أنكم حتى تتصرفون بلطف أكثر قليلاً في سيارة الأجرة.
    Ama çok daha şaşırtıcı olan işte bunlar. Bunlar bileşik gözler. Open Subtitles ،لكن، ربما ما يثير الدهشة اكثر، هي تلك لأن هذه هي عيون معقدة
    Piyangoyu da birçok kişi oynuyor. şaşırtıcı olan ortaya koydukları şeyin hayatları olması. Open Subtitles حسناً, عديد الاشخاص يلعبون (الياناصيب) ما يثير الدهشة , انهم يفعلونه مع ارواحهم.
    Daha da şaşırtıcı olan, Doktor Campbell'in %20 soya fasulyesi ya da buğday proteiniyle yapılan %20 protein diyetinin kansere yol açmadığını keşfetmesiydi. Open Subtitles و ما يثير الدهشة أكثر، (أن الطبيب (كامبل اكتشف أن نمط غذاء الـ%20 من البروتين النباتي المكوّن من فول الصويا و القمح
    şaşırtıcı olan şu; hayalet elinizde ağrı varsa, karşınızdakinin elini sıkarsanız, karşınızdakinin eline masaj yaparsanız, hayalet elinizdeki ağrı da giderilecektir, neredeyse başka birine masaj yapıldığını seyrettiğimizde bizi rahatlatan nöron gibi. TED والامر المذهل في هذا أنه ان كنت تشعر بألم في يدك الوهمية .وقمت بتدليك يد الشخص الآخر وعمل مساج لتلك اليد فإن هذا سيحرر الألم في يدك الوهمية أي تشعر الخلايا العصبية بالتحرر من الألم بمجرد النظر الى شخص آخر يتم تدليكه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus