Ne demek istediğimi anladın mı? Çünkü bu sefer seni şaşırtmak istemiyorum. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا عنيت، لأني لا أحب أن أفاجئك بهذه |
Ancak benim arzum araziyi kendim alıp onu şaşırtmak ve adını taşıyan bir park yaptırmak. | Open Subtitles | لكن ما أود أن فعله هو ... أن أفاجئه أشتري الأرض بنفسي و أبني الحديقة بأسمه |
Okuldan bunu göndermeyi ertelemelerini istedim çünkü, baba, seni şaşırtmak istedim. | Open Subtitles | ها هي ذي, طلبت من المدرسة الا تجيب على هذا لأنني أردت مفاجأتك يا أبي |
Belki bizi şaşırtmak istiyordur. | Open Subtitles | ربما أراد أن يفاجئنا |
Masanda bulduğun tüfek de bizi şaşırtmak için konmuştu. | Open Subtitles | السلاح الذي وجدته على مكتبك كان أيضاً هناك لتضليلنا |
Balık sürüsü, yırtıcıları şaşırtmak ve kendilerini korumak için "balık topu" olarak bilinen şekli alır. | Open Subtitles | شكلت مجموعة الأسماك ما يسمى كرة الطعم في محاولة لإرباك المفترسين وحماية نفسه |
Onları şaşırtmak için önce kendini şaşırt. | Open Subtitles | لكي تفاجئهم, عليك ان تفاجيء نفسك أولاً |
Seni ofisinde şaşırtmak istemiştim. O şarkıyı sana o yüzden yazmıştım. | Open Subtitles | افاجئك بالمكتب اكتب لك تلك الأغنيه |
Son olarak da onu şaşırtmak için en güzel romantik seyahati ayarladım. | Open Subtitles | وخططتُ لرحلة رومانسية مثالية .لكي أفاجئها |
Yapmam gereken onu şaşırtmak. | Open Subtitles | كل ماعليّ القيام به هو مفاجأته |
Bak, eğer onu şaşırtmak istiyorsan bu kalbinden gelen eşsiz bir şekilde olmalı. | Open Subtitles | أسمع ، اذا كنتُ تريد مفاجأتها ينبغي أن تكون أمر شخصي من القلب |
Hem ayrıca son anda birden ortaya çıkıp seni şaşırtmak istemedim. | Open Subtitles | بالإضافة لهذا, لا أريد فقط أن أظهر فجأة بدون سابق إنذار في آخر دقيقة و أفاجئك |
Çünkü onu şaşırtmak istiyorum. | Open Subtitles | لأني أريد أن أفاجئه |
Seni şaşırtmak için bir şeyler çeviriyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه قام بالتخطيط لشيء ما من اجل مفاجأتك |
Belki bizi şaşırtmak istiyordur. | Open Subtitles | ربما أراد أن يفاجئنا |
Bence çiklet bizi şaşırtmak için konmamıştı, bir hataydı. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه تم وضع العلكة هناك لتضليلنا أعتقد أنها كانت خطأ فحسب |
Spassky'nin şaşırtmak için. Ki başarılı oldular da... | Open Subtitles | لإرباك سباسكي وهي ما فعلته |
Onları şaşırtmak istersin, kışkırtmak istersin. | Open Subtitles | تريد أن تفاجئهم |
- Seni şaşırtmak istedim. | Open Subtitles | -أردت أن افاجئك |
Bana basit tutmamı söyleyecektir ancak ben onu şaşırtmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلمُ بأنها ستخبرني أن أبقيهِ بسيطاً، لكني أودُ أن أفاجئها بشئ لطيف جداً -سيادتها التي لدينا |
Yakında. Onu şaşırtmak istemiyorum. | Open Subtitles | قريباً , لا أريد مفاجأته |
Bu yıl dönümümüz. Onu şaşırtmak istiyorum. | Open Subtitles | إنها الذكرى السنوية , أريد مفاجأتها |
Kapı açıldığında oraya gidip onu şaşırtmak için tek bir fırsatımız olacak. | Open Subtitles | عندما ينفتح هذا الباب سيكون لدينا فرصة واحدة لندخل هناك و نفاجئهم |
Seni şaşırtmak istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد مفاجئتكِ. |
Ve seni şaşırtmak istedim. | Open Subtitles | وأردت أن أفاجئكِ |
Eminim onu almak için çok uğraşmıştır ve onunla, beni şaşırtmak istiyordur ve siz de bunu mahvedeceksiniz. | Open Subtitles | أعرف أنها سعت جاهدة لتختار لي هدية و تفاجئني و أنتما ستفسدان ذلك |